yıkanması gerekir. Ancak mefûlübih yıkanmış bir ölü olursa tekrar onu yıkamak lâzım gelmez. Fail ve mefûlubih çocuk veya deli olursa yine cünüb olur. Fakat çocuğun baliğ olduktan, delinin de aklı başına geldikten sonra yıkanmaları lazım gelir. Tenasül âleti üzerine bir bez sarıp bir ferce idhal ederse yine gusül icab eder.

Hayatta olan bir kadınla münasebet guslü icabet ettirdiği gibi ölü bir kadınla olan münasebet de aynı şekilde guslü icabettirir.

Erkek olsun kadın olsun bir kimse, ihtilam olup ondan meni çıkarsa kendisine gusül vacip olur. Ümmü Seleme'den şöyle rivayet olunmuştur: Ümmü Selim, Peygamber (S.A.V.)'e gelip dedi ki: Allah (C.C.), hakkı söylemekten haya etmez; kadın, ihtilam olursa gusül kendisine gerekir mi? Peygamber (S.A.V.) cevaben şöyle buyurdu: "Meni çıkarsa gerekir."

2- Meninin cinsî münasebet olmadan, az ve lezzetsiz de olsa normal yolundan çıkmasıdır. Binaenaleyh bir kimsenin beli delinip ondan meni çıkarsa gusletmesi lâzım gelmez.

Bulûğ çağına gelen kimsenin dört çeşit suyu vardır:

a) İdrar,

b) Meni,

c) Mezi,

d) Vedi.

Bunlardan guslü gerektiren yalnız menidir.

Meninin üç ayırıcı özelliği vardır:

1- Sıçrayarak çıkması,

2- Lezzet hâsıl olması,

3- Yaş iken hamur kokusunu, kuru iken yumurtanın beyaz kısmının kokusunu andırmasıdır. Bu alâmetlerden hiç biri bulunmazsa, meni olmadığından gusül icab etmez. Çıkan su, hem meni, hem mezi veya vedi olması muhtemel ise muhayyerdir. İsterse meni olduğuna hükmedip yıkanır. İsterse de mezi veya vedi olduğuna hüküm edip gusül yerine abdest alır ve

Yükleniyor...