aciz olduğunu söyler. Hakim de fakirliğini isbat etmek için kocaya üç gün müddet verir. Bu müddette fakirliğini isbat ederse, dördüncü günde hakim bizzat veya kadın, hakim'in izniyle nikâhını fesh eder. Şayet hakim bulunmazsa bir hakem tayin edilir ve ayni muamele icra edilir.

Günlük nafakasından fazla bir şey elde eden herkes, muhtaç olan usul ve fürû'nun nafakasını ve bütün ihtiyaçlarını karşılamakla mükelleftir. Günlük nafakasından maâda bir şey elde edemiyorsa mazur sayılır.

Bir kimse, iş sahasını bulduğu halde çalışmazsa, maddi durumu müsait olan fer'î, nafakasını vermeğe mecburdur. Fakat iş sahası bulunduğu halde çalışmazsa maddi durumu müsait olan aslı, nafakasını vermeğe mecbur değildir.

İLA

Bir kimse, muayyen bir zaman zikretmeden ve dört aydan fazla bir zaman tayin edip "Allaha yemin ederim ki karımla münasebette bulunmam" şeklinde bir yemin etse, ila etmiş olur. Bu takdirde dört aya kadar kendisine müsaade edilir. Ondan sonra kadın isterse hakime baş vurur. Hakim de erkeğe karısına dönmesi için teklifte bulunur. Dönerse yemin kefaretini verecektir. Böylece mesele halledilmiş olur. Yoksa hakim, kendisine "Boşanma emri verecek, onu da yapmazsa, hakim ona niyabeten karısını boşayacaktır.

Bir kimse, karısına "Allah'a yemin ederim ki, dört aya kadar seninle münasebetim olmayacak, dört ay bitince yine dört aya kadar seninle münasebetim olmayacaktır" dese, ila etmiş sayılmaz.

Bir kimse karısına: "Allaha yemin ederim beş aya kadar münasebette bulunmam," bu süre geçince; "Bir seneye kadar yine seninle münasebette bulunmam" dese, iki ila meydana gelmiş olur, her birisinin ayrı bir hükmü vardır.

Bir kimse karısına: "Allah'a yemin ederim beş aya kadar sana yaklaşmam" şeklinde bir söz söylerse kinayedir. Gayesi ila ise iladır, yoksa değildir.


Yükleniyor...