- Onları getir, dedi.

O adam da onları getirdi. Bunun üzerine Peygamber (S.V) onları aldı: Kim bunları satın alır, dedi. Adamın biri: ben bir dirhem ile satın alırım dedi. Peygamber (S.V.) iki veya üç kere, kim arttırır dedi. Bunun üzerine birisi: Ben iki dirheme satın alırım dedi, bunun üzerine Peygamber (S.V.) kendisine verdi."

7) Akit kesinleşmeden evvel alıcıyı veya satıcıyı kandırarak yapılan akdi bozdurup, alıcıya o cinsten bir şey satmak veya satıcıdan satılan şeyi satın almak.

8) Bir hayvan ile sütten kesilmemiş yavrusunu, boğazlamaktan başka her hangi bir suretle biribirinden ayırmak caiz değildir.

Zina, içki ve kumar gibi meşru olmayan bir yolla mal kazanmış bir kimse ile alış veriş yapmak haramdır. Avam tabakası arasında vâde farkı hakkında çeşitli sözler dolaşmaktadır. Haramdır, diyenler olduğu gibi helâldır, diyen de vardır. Bunun için bunu kısaca açıklamak isterim, şöyle ki: Alış veriş peşin olursa normal olarak kâr etmek tabiî olduğu gibi, vâdeli olursa da insaf dairesinde kâr etmek yine tabiîdir. Her tarihte bu tip alış veriş olmuştur.

Neylûl Evtarın kayd ettiğine göre Cumhur-u ulema bu görüştedir. Peygamber (S.V.)'in bir satış içinde iki satışı men etmesi meselesine gelince, onun manâsı şudur: Bir kimse birisine şunu peşin olarak bine, vâdeli olarak iki bine sana sattım, dese, müşteri de kabul ederse, bu akit caiz değildir. Çünkü bedel belli değildir. Yani bedel bin mi ikibin mi, bilinmiyor. Ama satıcı ile alıcı hem binden hem iki binden, hem peşin hem vâdeliden söz ederler, sonra mesele iki bin ve vâdeli satış üzerine anlaşma yapıp akitte bulunsalar caizdir.

Halkı müslüman veya ehli kitap olan bir beldede kesilen hayvanın durumu belli olmazsa; yani müslüman ve ehli kitap tarafından mı yoksa başkası tarafından mı kesilmiş diye şüphe edilirse asıl olan, helal olduğundan onu yemekte beis yoktur.

Peygamber (S.V.) şartlı satışı yasaklamıştır. Yalnız bu


Yükleniyor...