Bir kimse bir koyunu kesmeği nezretse tasadduktan söz etmezse de o kesmek zorundadır.

Bir kimse birkaç gün oruç tutmayı nezr ederse tehir etmeden tutmak sünnettir. Ara vermeden birkaç gün oruç tutmayı nezr ederse, ara vermeden tutmalıdır. Hayız ve nifas araya girse zarar vermez. Yani hayız ve nifas bittikten sonra nezrine devam edecektir.

Bir kimse nafile orucuna başlar, sonra tamamlamasını nezr ederse, tamamlaması icab eder.

Bir kimse muayyen bir beldenin fakirlerine tasadduk etmeyi nezrederse, o beldenin fakirlerine tasadduk etmesi taayyün eder. Fakat muayyen bir beldede oruç tutmayı nezr ederse, başka bir beldede orucu tutabilir.

Mescid El-Haram, Mescidi Nebevi ve Mescid-i Aksa müstesna, muayyen bir mescidde namaz kılmayı nezr ederse, her hangi bir camide kılabilir.

Bir kimse Mescid-i Aksa'da bir namaz kılmayı nezr ederse, ondan daha efdal olan Mescid-i Nebevi'de veya Mescid El-Haram'da kılabilir. Yine Mescid-i Nebevi'de bir namaz kılmayı nezr ederse Mescid El-Haram'da kılabilir.



YEMİN

Yemin, lüğatta sağ ve kuvvet manasını ifade etmektedir. İstilahda ise geçmişe veya geleceğe ait olan ve sabit olmayan, müsbet olsun menfi olsun bir şeyi tekit etmek için Allah'ın zatına veya sıfatlarından birisine and içmektir.

Yemin, ancak Allah'ın zatıyla veya sıfatlarından birisiyle münakid olur. Peygamber (S.V.)'e Kâbe ve Cebrail gibi mukaddes bir varlık da olsa hiçbir sûrette mahluka yemin edilemez. Resûlüllah (S.V.) buyuruyor:

اِنَّ اللّٰهَ يَنْهَاكُمْ اَنْ تَحْلِفُوا بِاٰبَآئِكُمْ فَمَنْ كَانَ حَالِفًا فَلْيَحْلِف بِاللّٰهِ اَوْ لِيَصْمُتْ


Yükleniyor...