Â'ma olan kimse, görmeğe dayanan alış veriş gibi muamelelerde tasarruf etme yetkisine sahip olmasa da, başkasını tevkil edebilir.

Vekilin vekaletten haberdar olması şart değildir. Binaenaleyh bir kimse zeydin vekili olduğunu bilmeden malında tasarruf eder sonra kendisine o iş için vekalet verildiğini öğrenirse yaptığı tasarruf sahihtir.

Vekalet şifahen münâkit olduğu gibi yazıyla ve haber göndermekle de münakit olur.

Bir kimse zeydi vekil olarak tayin ederse, ama zeyd vekaleti kabul etmeyip redd ederse vekalet batıl olur. Fakat bir kimse birisinin yemek yemesi için izin verir o da red eder bilahare yemek yemeye gönlü olursa yiyebilir ve ikinci bir izne ihtiyaç yoktur.

Bir kimse birisine "Seni vekil ettim, yalnız ay başına kadar alış veriş yapma ondan sonra yap" dese vekalet caizdir.

Kadın erkekten daha ziyade hissi hareket ettiğinden kendisine boşama yetkisi kendisine verilmemiştir, verilmiş olsaydı, İslâm dininin sevmediği boşanma olayları çok vâki olacaktı. Ancak boşamak için vekil olabilir. Yani herhangi bir kimsenin vekaletini alıp eşini boşayabilir.

İhramda olan kimsenin nikâh kıyması caiz olmadığından, ne başkasına vekâlet verebilir ne de başkasına vekil olabilir.

Müvekkelü fihin şartları:

l) Müvekkil'in malı veya ihtisası olması. Binaenaleyh bir kimsenin malik olmadığı bir şeyi satması veya henüz evlenmediği bir kadını boşaması için başkasına vekâlet vermesi caiz değildir.

2) Vekâlete kabil olmasıdır. Yani, başkası tarafından yapılması caiz olan bir şey olmasıdır. Namaz ve oruç gibi bedeni ibadetlerde başkasını vekil tayin etmek caiz değildir. Fakat zekât gibi mali ibadet ile, hac ve umre gibi mali ve bedeni ibadetler için vekil tayin etmek caizdir.

3) Bazı yönlerden malum olması, binaenaleyh az olsun,

Yükleniyor...