كَانَ غُلَامٌ يَهُودِىٌّ يَخْدُمُ النَّبِىَّ {ص} مَرِضَ فَاَتَاهُ النَّبِىُّ {ص} يَعُودُهُ فَقَعَدَ عِنْدَ رَاْسِهِ فَقَالَ لَهُ اَسْلِمْ فَنَظَرَ اِلِى اَبِيهِ وَهُوَ عِنْدَهُ فَقَالَ اَطِعْ اَبَا الْقَاسِمِ فَاسْلَمَ فَخَرَجَ النَّبِىُّ {ص} وَهُوَ يَقُولُ: اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ى اَنْقَذَهُ مِنَ النَّارِ

"Allah'ın Resûlüne hizmet eden bir yahudi genç vardı. Hastalandı. Bunun üzerine Resûlüllah (S.A.V.) gidip yanı başında oturdu. Ondan sonra müslüman ol dedi. Çocuk da (yanında bulunan) babasına baktı. Babası Ebel-Kasım'a (Allah'ın Resûlüne) itaat et dedi ve o genç müslüman oldu. Peygamber (S.A.V.) oradan çıkarken şöyle dedi. Onu ateşten kurtaran Allah'a hamd olsun." (Buhari)

Hastanın yanında fazla oturmamak, durumu iyi ise kendisi için şifa talebinde bulunmak, iyi değilse tevbe ve sabrı tavsiye etmek, kendisine nasihatta bulunmak ve ondan dua istemek sünnettir.

Ölüm derecesinde olan kimse kıbleye doğru sağ yanına, yer müsaid olmazsa, yüzü kıbleye doğru, sırt üstü yatırılır. Yanında Kelime-i Şehadet söylemek de Yasîn sûresini okumak sünnettir. Allah Resûlü buyuruyor:

"Ölülerinize Yasîn okuyunuz."

Hasta olan kimse Allah'ın rahmetinden ümidi kesmemelidir. Hayızlı ve nifaslı kadınların, ölüm döşeğinde (haleti nezi'de) bulunan kimsenin yanına gitmeleri mekruhdur.

Hasta vefat ederse gözleri kapatılarak, alt çenesi üst çenesine bağlanmalı, mafsalları yumuşatılarak, bütün vücudu ince bir örtü ile örtülerek, bekletilmesini gerektiren bir durum varsa şişmemesi için ağırca bir şey karnı üzerine konulup yüksek bir yere bırakılmalı ve üzerinde kalın bir şey varsa, vücudunun ısınıp bozulmaması için üzerinden çıkarılmalıdır. Bekletilmesini gerektiren bir durum olmazsa, hemen yıkanmalı ve defnedilmelidir. Ayrıca borçlu ise bir an önce borcunu kapatmalı, vasiyet

Yükleniyor...