tarafında durur. İbni Abbasdan rivayet edilmiş, demiş ki: "Teyzem Meymûne'nin evinde geceledim. Peygamber (S.A.V.) gece vaktinde (nafile namazını) kılmaya başladı. Ben de sol tarafında durdum. Bunun üzerine başımı tutup beni, sağ tarafına aldı." (Buhari, Müslim).

Bundan anlaşılıyor ki, cemaatla kılınması matlub olmayan teheccüd ve tesbih namazı gibi namazları cemaat halinde kılmakta beis yoktur.

Başka birisi gelirse imamın sol tarafında durup, niyet getirecek ondan sonra, ya imam ileriye gider veya her iki me'müm geriye çekilirler. Fakat imkân varsa me'mümlerin geriye çekilip saf tutmaları daha efdaldır.

Cemaat iki erkek veya daha fazla veya bir kadın olursa imamın arkasında dururlar. Bir erkek ve bir kadın imama uymak isterlerse, erkek imamın sağ tarafında durur, kadın da erkeğin arkasında durur. Erkekli kadınlı, çocuklu, hunsalı bir cemaat bulunsa, önce erkekler, sonra çocuklar, sonra hunsalar, sonra kadınlar dururlar. Kadınlara imametlik yapan kadın, onların önünde değil, ortalarında durmalıdır. Beyhâki'nin rivayet ettiği gibi hazreti Aişe ve Ümmü Seleme böyle yaparlardı.

Aynî cinsten safda yer bulunsa tek olarak durmak mekrûhdur. Bunu yapan kimse cemaatın faziletinden mahrum kalır. Safda yer bulamazsa saffın arkasında durup niyet getirir sonra safda bulunanlardan birisini yanına çeker. Çekilen şahıs da kendine müsaade edip geriye çekilir.

Saffı tamamlamadan, başka saf bağlamak mekrûhdur. Fakat Şemsüddin El-Remelinin dediğine göre, cemaatın sevabından mahrum değildir. İmamın sağ tarafında durmak ve ona yakın olmak daha efdaldır. Safların düzgün olmasına dikkat etmeli ve bunu sağlamak için namaza girmeden önce imamın, sağ ve solundaki cemaat'a

اِسْتَوُوا رَحِمَكُمُ اللّٰهُ

"Saflarınızı düzeltiniz.", demesi sünnettir.

5- İmam ile me'mümün kıldıkları namazların düzen ve şekilleri birbire uymalıdır. Binaenaleyh vakit namazını kılmak isteyen kimse küsûf, hüsuf veya cenaze namazını kılan, yahut

Yükleniyor...