3 - Mülk bir arazide çıkan veya çıkartılan sudur. Bunun mülkiyeti arazinin sahibi kim ise ona aittir. Onunla başkasının arazisini sulamak mecburiyetinde değildir. Fakat başka su bulunmadığı takdirde başkasının hayvanlarına su vermek zorundadır.

Dere ve dağlardan akan su veya orada bulunan pınar temellük edilemez, onda herkesin hakkı vardır. Yani herkes ondan istifade edebilir.

Bir köy halkı, arazisini böyle bir su ile sulamak isterse, sıra ile sulayacaklardır. Yani önce suya en yakın arazi, sonra onu takip eden araziler sıra ile sulanacaktır. Ancak arazi sahipleri aralarındaki anlaşma ve nöbetleşme usulü ile, suyu, gün veya saatlere ayırmak sûretiyle taksim edebilirler.

Küfür diyarında bulunan arazi, şayet ihya edilmiş bir arazi ise, kafirlerin diğer malları gibi hiçbir surette dokunulması caiz değildir. İhya edilmemiş arazinin müslüman olmayan kimseler tarafından ihya edilmesi caiz olduğu gibi müslümanlar tarafından da ihya edilmesi de caizdir.

Müslüman olmayan bir ülke, müslümanların eline geçerse onların mabedlerine dokunmak caiz değildir.

Kafirlerin müslüman bir ülkeye girip ellerine geçirmeleri halinde ğasp edilen yerler, İslâm diyarı olmaktan çıkmaz, kısacası burası İslâm diyarıdır. (El-Envar C.1, Sah.421).

Bir kimse çevresi, meskun olan evini hamam veya değirmene veya benzeri bir şeye çevirirse ondan sorumlu tutulmaz. Yeter ki, komşularını rahatsız etmemek için gereken tedbiri almak hususunda elden geleni yapmış olsun. Ama komşulara zarar verecek şekilde tasarruf ederse elbette menedile-cektir.

Gelen gidenlere zarar vermemek şartiyle cadde ve sokakların bir kenarında oturmak ve alış-veriş yapmakta beis yoktur.

Bir kimse, kurulan pazarın belli bir yerinde oturup alış-veriş yapmayı itiyad haline getirmiş ise veya idareciler tarafından tahsis edilmiş ise başkanın orada oturması caiz değildir. Va'z


Yükleniyor...