5- Teşehhüdten sonra Peygamber'e salavat getirmek,

6- Son teşehhüdten sonra Peygamber'in âline de salavât getirmektir.

II- Secde-i sehiv ile telafi edilemeyen ve birinci çeşit sünnetten ehemmiyeti bir derece aşağı olan ve "hey'et" denilen sünnetlerdir. Bunlar çoktur. Bunların bir kısmını aşağıya alıyoruz:

1- Tekbiretü'l-İhrâm alırken, rükua giderken, rükudan ve ilk teşehhüdten kalkarken elleri açık olarak ve baş parmağı kulak yumuşağının hizasına gelecek şekilde kaldırmak.

2- İftitah duasını okumak.

3- Her rekatta Euzü çekmek.

4- İftitah, euzü ve besmele arasında "sübhanellah" diyecek kadar durmak.

5- Fatihadan sonra "âmin" demek.

6- İmamın cehri namazlarda fatihayı müteakib "âmin" dedikten sonra fatiha okunacak kadar ara vermesi.

7- İmam ile me'mumun "âmin" demeleri ve aynı anda birlikte söylemeleri.

8- Cehri namazlarda İmam fatihayı okurken me'mumun sükut etmesi ve kıraatı dinlemesi.

9- Fatihadan sonra zammı sure okumak. Ancak me'mumun cehri namazlarda fatiha okuduktan sonra zammi sure okumayıp sükut etmesi ve imamı dinlemesi sünnettir.

10- Akşam, yatsı, sabah, cuma ve bayram namazlarında imamın veya münferiden namazını kılan kimsenin fatiha ile zammi sureyi cehren okuması.

11- Birinci rekatın zammi suresinin ikinci rekatın zammi suresinden uzun olması.

12- Bir fiilden başka bir fiile intikal ederken tekbir getirmek. Yalnız rükudan kalkarken "Semiallahü limen hamidehü" sonra da; "Rabbena lekel hamd" demek sünnettir.


Yükleniyor...