XVI- Birinci selâmı vermek. En azı

اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ

en ekmeli:

اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ

dür.

Önce sağa sonra da sola selam vermek sünnettir.

Tenvin ile selam verip, "Selamün aleyküm" demek kâfi gelmez. Selam veren kimse sağ ve solundaki melek ve mü'min olan ins ve cinsleri niyet eder. Ayrıca imam ise kendisine uyanları da niyet eder. Me'müm ise, imamın selamını almaya da niyet eder.

Sağ tarafa selâm verirken sağ yanağı, sol tarafa selam verirken de sol yanağı arkadan görünecek kadar başını döndürecektir.

XVII- Rükünlerin tertibine riayet etmek. Yani yukarda sayılan rükünleri sıra ile yapmak.

Bir kimse bilerek tertibi terk ederse, meselâ fiili bir rükün olan rükû'a varmadan önce secdeye giderse veya kıraattan önce rükû'a varırsa namazı fesada gider. Ama selâmdan başka, teşehhüd gibi kavlî bir rüknü (secde gibi) fiili bir rükünden evvel, veyahut salavat gibi kavlî bir rüknü, teşehhüd gibi kavlî bir rükünden önce getirirse, namazı fesade gitmez. Fakat önceden yaptığı şeyi de sayılmaz.

Bir kimse sehven tertibi terk ederse, meselâ, rükûdan evvel secde getirir, sonraki rükûa varmadan evvel hatırlarsa, hemen ara vermeden terk ettiği rükûu getirir ve sonunda getirdiği şeyleri de iade eder. Şayet rükûa vardıktan sonra onu hatırlarsa o, onun yerine geçer ve düzene uymayan işler nazari itibare alınmaz. Şayet selamden sonra terk ettiği şeyi hatırlarsa fazla zaman geçirmemiş ise selam vermemiş gibi eksikleri tamamlayacak. Ama fazla zaman geçmiş sayılıyor ise yeniden namazını iade edecektir. Rükûda olan kimse, Fatiha-i Şerife'yi okuyup okumadığını hatırlamazsa, zaman geçirmeden kalkar, fatihasını okur. Hatırlayabilmek için durup düşünürse, namazı fesade girer. Fakat kıyamda olan kimse, Fatiha-i Şerife'yi okuyup okumadığını hatırlamak için düşünürse, namaza halel gelmez.


Yükleniyor...