Münferid olursa: Yani tek olarak namaz kılarsa şunu da ilave eder:
اَللَّهُمَّ لَكَ سَجَدْتُ وَبِكَ اٰمَنْتُ وَلَكَ اَسْلَمْتُ سَجَدَ وَجْهِىَ لِلَّذِى خَلَقَهُ وَصَوَّرَهُ وَشَقَّ سَمْعَهُ وَبَسَرَهُ تَبَارَكَ اللّٰهُ اَحْسَنُ الْخَالِقِينَ
ve ellerini omuzlarının karşısına koyup parmaklarını kıbleye doğru açar. Dizlerini birbirinden ayırır.
Secdenin asgarisi namaz kılan kimsenin alnını yere koymasıdır. Secdenin sünnete uygun şekli ve alâsı da secdeye kapanması için ellerini kaldırmadan önce dizlerini, sonra ellerini, sonra alın ve burnunu yere koyması ve ellerini omuzlarının hizasına getirip parmaklarını kıbleye doğru açması, dizlerini birbirinden ayırması, karnını oyluklarından, dirseklerini de yanlarından uzak tutmasıdır.
Secdenin sahih olabilmesi için birkaç şartı vardır:
a- Onunla, başka bir şeyi kasdetmemesidir. Şayet itidalden yüz üstü düşerse tekrar itidal'e avdet edip, yeniden secdeye varması lâzımdır.
b- Yedi âza üzerine secde etmesi. Yedi âza şunlardır: Alın, iki diz, iki avuç ve iki ayak parmaklarıdır. Resûlüllah (S.V.) şöyle buyuruyor:
"Yedi kemik üzerine secde yapmakla emr olundum. Alın, iki el, iki diz ve iki ayak uçları."
c- Alnın açık olması. Alnı üzerinde bulunan sarık veya tülbent gibi bir şey üzerine veya oturup kalkarken hareket etmesiyle hareket eden bir şey üstüne secde ederse veya birinci secde getirirken alnına yaprak gibi bir şey yapışırsa, bunu izale etmeden ikinci secdeyi yaparsa caiz değildir. Fakat oturup kalktığında oturup kalkışıyla kımıldamayan uzun bir elbisenin bir tarafı üzerine secde ederse câizdir.
Alnındaki yarayı bağlayıp izalesinden korkarsa üzerine secde eder, sonra iade de etmez. Alnı üzerinde kıl biterse bu ten hükmünde olduğundan üzerinde secde yapmakta beis yoktur.
اَللَّهُمَّ لَكَ سَجَدْتُ وَبِكَ اٰمَنْتُ وَلَكَ اَسْلَمْتُ سَجَدَ وَجْهِىَ لِلَّذِى خَلَقَهُ وَصَوَّرَهُ وَشَقَّ سَمْعَهُ وَبَسَرَهُ تَبَارَكَ اللّٰهُ اَحْسَنُ الْخَالِقِينَ
ve ellerini omuzlarının karşısına koyup parmaklarını kıbleye doğru açar. Dizlerini birbirinden ayırır.
Secdenin asgarisi namaz kılan kimsenin alnını yere koymasıdır. Secdenin sünnete uygun şekli ve alâsı da secdeye kapanması için ellerini kaldırmadan önce dizlerini, sonra ellerini, sonra alın ve burnunu yere koyması ve ellerini omuzlarının hizasına getirip parmaklarını kıbleye doğru açması, dizlerini birbirinden ayırması, karnını oyluklarından, dirseklerini de yanlarından uzak tutmasıdır.
Secdenin sahih olabilmesi için birkaç şartı vardır:
a- Onunla, başka bir şeyi kasdetmemesidir. Şayet itidalden yüz üstü düşerse tekrar itidal'e avdet edip, yeniden secdeye varması lâzımdır.
b- Yedi âza üzerine secde etmesi. Yedi âza şunlardır: Alın, iki diz, iki avuç ve iki ayak parmaklarıdır. Resûlüllah (S.V.) şöyle buyuruyor:
"Yedi kemik üzerine secde yapmakla emr olundum. Alın, iki el, iki diz ve iki ayak uçları."
c- Alnın açık olması. Alnı üzerinde bulunan sarık veya tülbent gibi bir şey üzerine veya oturup kalkarken hareket etmesiyle hareket eden bir şey üstüne secde ederse veya birinci secde getirirken alnına yaprak gibi bir şey yapışırsa, bunu izale etmeden ikinci secdeyi yaparsa caiz değildir. Fakat oturup kalktığında oturup kalkışıyla kımıldamayan uzun bir elbisenin bir tarafı üzerine secde ederse câizdir.
Alnındaki yarayı bağlayıp izalesinden korkarsa üzerine secde eder, sonra iade de etmez. Alnı üzerinde kıl biterse bu ten hükmünde olduğundan üzerinde secde yapmakta beis yoktur.
Yükleniyor...