namazı sahih değildir. Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: "Elbiseni temizle" (Müddessir suresi ayet: 4)

Resûlü Ekrem (S.A.V.) buyuruyor:

اِذَا اَقْبَلَتِ الْحَيْضَةُ فَدَعِى الصَّلَاةَ وَاِذَا اَدْبَرَتْ فَاغْسِلِى عَنْكِ الدَّمَ وَصَلِّى

"Ay başı (adet) gelirse namazı bırak. Gidince kanı yıka ve namazı kıl."

Vûcut veya elbise veya namaz kılınan yerin bir kısmı müteneccis olur, fakat hangi taraf olduğu bilinmezse, hepsini yıkamak lâzımdır.

Namaz kılınan yerde kuş pisliği çok bulunur ve ondan sakınmak mümkün olmazsa ma'fü anhdır. Yeterki kasden orada namazıkılınmasın.

Bir kimsenin elbisesi affa tabi olmayan bir necaset ile müteneccis olur ve onu temizleyecek su bulunmaz ve avretini örtecek kadar temiz tarafı kalmışsa başka elbise olmadıktan sonra o elbisenin müteneccis tarafını kesip temiz kalan tarafla örtünüp namaz kılması gerekir. Temiz bir elbise ile müteneccis bir elbise birbirine karışsa, ictihad edilir. İctihad neticesinde tahir olduğuna kanaat edilen elbise giyilir, ve onunla namaz kılınır.

Bir kimsenin vücudunda necaset mevcut olup onu yıkayacak su bulamazsa namazını kılar, sonra iade eder. ama elbisesinde necaset bulunup başka elbisesi olmazsa çıplak olarak namazını kılar; iade etmeye mecbur değildir. Bir kimsenin iki elbisesi bulunur ve onlardan biri müteneccis olur ve hangisi olduğunu bilmezse onları yıkayacak su bulamadığı takdirde ictihad edip hangisinin temiz olduğuna kanaat getirirse onunla namaz kılar. İkinci namaz vakti gelince kanaat değişirse ikinci ictihad ile amel eder, kıblede olduğu gibi.

Bir kimse namaz kıldıktan sonra vücudunda veya elbisesinde veya namaz kıldığı yerde bir necaset görürse, namazdan sonra meydana geldiği ihtimali varsa, namazını iade etmeye mecbur değildir. Yoksa iade edecektir.

Bir müteneccisin önce yarısı sonra kalan kısmı yıkanır ve

Yükleniyor...