kâmet böyle değildir. Yalnız cami çok büyük olur da cemaat çoksa, cemaatın işitmesi için yüksek yerde okunması sünnet olur.

Cemâatın toplanıp ilk sünnetlerini ifa edebilmesi için ezan okuduktan sonra bir ara vermeli, bilahere kamet getirmelidir.

Ücret almadan sırf Allah için ezan okumak sünnettir. Peygamber (S.A.V.) şöyle buyuruyor. "Sırf Allah için yedi sene ezan okuyan kimseye berâat yazılır."

Başka bir hadiste de şöyle buyuruyor: "Allah'a imân edip mükafatını ondan umarak beş vakit namaz için ezan okuyan kimsenin tüm geçmiş günahları affolunur."

Ücretsiz ezan okuyacak kimse bulunmazsa, ücret mukabilinde bir müezzinin tayin edilmesi gerekir. Bu ücreti müslümanlar ödeyebildikleri gibi Beytül-Mal da ödeyebilir.

Bir köyde veya bir şehirde birkaç cami bulunsa, birbirine yakın da olsalar her cami içni ayrı ayrı ezan okumak sünnettir. Ezan okunduktan sonra namaz kılmadan mazeretsiz camiden çıkmak mekruhtur.

Ezan da bir ibadettir. Peygamber (S.A.V.)'in emrettiği şekilde eda edilmesi gerekir. Binaenaleyh Arapça'dan başka bir dil ile okunması caiz değildir. Yalnız Arapça olarak okuyabilecek bir kimse bulunmazsa, öğreninceye kadar bilinen bir dil ile okunması sahihtir. Ezan ile kâmet arasında dua etmek sünnettir. Peygamber (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: "Ezan ile kâmet arasında yapılan dua reddolunmaz. Dua ediniz." Bir köyde veya bir şehirde ezan okunmazsa, ikaz edildikleri halde aynı durum devam ederse onlara karşı savaş açılır.

11- Sesi güzel olması.

12- Şehadet parmaklarını kulaklarının deliklerine sokması.

Fasıkın, çocuğun, yalnız olarak bulunan â'manın, abdesti olmayan ve cünüb olan kimselerin ezan okumaları mekrûhdur.

Her cami için iki müezzinin bulunması sünnettir. Onlardan

Yükleniyor...