Şafii'nin Kur'an ve Sünnetten sonra icma'ı ikinci mertebeye koyduğunu görmekteyiz. İcma'ı iki ana bölümde incelemeye tabi tutan Şafii (R.A.) bunları şöyle sıralamaktadır:

1 - Nass'lar üzerindeki icma,

2 - Alimler arası tartışma konusu olan bazı hükümler üzerindeki icmalardır.

Şafii'nin, Sahabelerin sözlerini değerlendirmeyle ilgili olarak bazı değişik rivayetler bulunmaktadır. Bu rivayetlere göre İmam Şafii Sahabilerin sözlerini kaynak kabul ettiği biçimindeki görüşünden vazgeçtiğidir. Buna rağmen, daha önce de beyan ettiğimiz gibi İmam Şafii Sahabelerin sözlerine Kur'an ve Sünnetle ilgileri dolayısıyla bir değer atfetmiştir. Kur'an'ı en iyi anlayan ve yaşayan Sahabeler olması onların farklı bir mertebeye konulmalarında müessir olduğu şüphesizdir.

İmam Şafii'nin bilgi kaynağı olarak kabul ettiği diğer nass Kıyastır. İmam Şafii'nin kıyasla ilgili görüşleri ise belli bir takım prensiplere kavuşturulmuş olarak hüküm istinbadında hususi bir önemi haizdir.

Burada hususen zikredilmesi gereken husus, İmam Şafii'nin Usul-i Fıkıhla ilgili görüşlerinin, kendisinden önceki müctehidlerde görülmeyen belli bir serahete kavuşturulmuş olmasıdır. Fıkıh ilminin belli bir takım prensiplerle ortaya konulmasını müstakil bir ilim dalı olarak ortaya koyan İmam Şafii'dir. Allah kendisinden razı olsun.

Şafii mezhebinin yayılması ise diğer mezheplerin yayılması olayından pek farklı bir biçimde cereyan etmemiştir. Mısır, Kafkasya, Azerbaycan, Hindistan, Filipin, Seylan, Malezya, Suriye, İran ve diğer mücavir ülkelerde önemli sayıda müntesibi bulunmaktadır.

Şafii mezhebini benimseyen, bu mezhebin ortaya koyduğu umumi prensiplere bağlı olan bir çok alim ve müctehid yetişmiştir. İslam hukukunun meydana getirilmesinde dikkate değer çabaları olan bu zevatın, diğer mezhep imam, müctehid ve alimleriyle birlikte bize büyük bir miras bıraktıklarını unutma-mamız gerekir. Allah hepsinden razı olsun.




Yükleniyor...