kadar çoksa, mutemede göre abdest sahih değildir. İmam-ı Gazalî "İhtiyaü'l-Ulûm" adlı kitabında kaydettiğine göre tırnakların uzadıklarında kesilmeleri gerekli olmakla beraber, kirden dolayı altlarına su nüfuz edemezse de abdest ve gusül sahihtir. Fakat suyun nüfuzuna mani olacak mum, hamur ve kına gibi şeyler, azaların üzerinde bulunsa, alınan abdest kesinlikle sahih değildir. Kınanın aza üzerinde bulunan izi, abdest veya gusüle mani teşkil etmez. Oje'nin izi değil, kendisi bizzat kalın tabaka teşkil ettiği için tırnak onunla boyansa abdest ve gusülde onu izale etmek gerekir.

Abdest alan kimse elini yıkarken veya ağız ve burnuna su verirken niyet getirip yüzünü yıkadığında bu niyeti ihmal ederse, mutemede göre abdest sahih sayılmaz. Yalnız Ebu Hafs b. Vekil'e göre bu niyet kafi olup abdest sahihtir.

Biri müteneccis olan iki kab üzerinde temizini bulmak için hiçbir ictihad yapmadan birisiyle abdest alınırsa, gerçekten kullanılan su tahir de olsa abdest sahih değildir.

Tertibe riayet etmeden abdest alan kimsenin abdesti sahih değildir. Hanefi mezhebinde tertibe riayet etmek sünnettir. Yalnız, abdest niyetini getirip suya bir defa dalıp çıkan kimsenin abdesti sahihdir.

Bir kimse abdest alıp namaz kılar, sonra abdest alıp namaz kıldığını unuttuğundan tekrar abdest alır, namaz kılar, sonra ilk abdest ve namazını hatırlar da, fakat aldığı abdestlerden birisinde bir uzvu yıkamadığını ve kıldığı namazlardan birisinde bir secde yapmadığını tezekkür ederse, abdesti tamam sayılır. Fakat üçüncü sefer namaz kılması gerekir. Çünkü unutulan uzvun ilk abdestte, unutulan secdenin de ikinci namazda olması mümkündür.

Abdest alıp ayaklarını sonraya bırakan bilahare bir kulleteyne giren kimse, o anda şayet abdest niyetini hatırlarsa abdesti tamamdır. Fakat abdest niyetini hatırlamazsa, tekrar ayakların yıkanması hususunda ihtilaf vardır. Mutemede göre icabetmez.

Ön veya arka tarafından devamlı surette akıntı veya yel devam eden kimse özür sahibidir.

Yükleniyor...