güzelleştirilmesi için ehemmiyet gösterilir. Hadis-i şerifin beyan ettiği vechile Kur'an okurken ağlamalı veya ağlamak için çalışmalıdır. Secde ayeti gelince secde edilmelidir. Kur'an-ı Kerim'e bakarak tilavet etmek, ezbere okumaktan daha efdaldir. Tilâvet, para mukabilinde değil, Allah rızası için yapılmalıdır. Kur'an-ı Kerim hatmedildiğinde Hatim duasını yapmak müstehab'dır. Cemaat halinde Kur'an-ı Kerim okumakta hiçbir mani yoktur.
Bir ev kiraya verilirse, anahtarı kiracıya teslim etmek lazımdır. İcar edilen evin tamire ihtiyacı olsa ev sahibine aittir.
Mal, müste'cirin kusuru olmadan elinde telef olursa, zamin olmaz. Fakat kusur işler; mesela kiraladığı bineğe vurur veya ağır yük yükler ve ölürse zamin olur.
Bir kimse, bir binek kiralar ve her hangi bir sebep ile telef olursa zamin olamaz. Yalnız çalışması gereken bir zamanda ahıra kor, ahır üzerine çöker ve ölürse zamin olur.
Bir kiracı, kiraladığı bineğe ağır yük yükler veya vurur ve bu sebeble ölürse zamin olur. İmamı Gazali diyorki: Bir kimse, bir işçiyi bir aylık müddet için ücretle tutarsa caizdir. Yalnız işçi, yahudi ise cumartesi, hıristiyan ise pazar, müslüman ise cuma günleri hariç tutulur. Çünkü bunlar örfen istirahat günleridirler.
Yurt içinde veya dışında bir müslümanın, müslüman olmayan bir kimsenin yanında işçi olarak çalışması caizdir. Hazreti Ali (R.A.), bir yahudi için ücretle kuyudan su çekti; her bir kova mukabilinde birer hurma aldı; kırk küsur kova çekti.
Binaenaleyh Avrupa'ya çalışmak üzere giden işçilerimizin gitmelerinde hiçbir sakınca yoktur. Bilakis İslam'ın ahlaki ve güzel meziyetleri gösterilip tebliğ vazifesi eda edilirse İslâm'a büyük hizmet yapılmış olacaktır. Yalnız akidesi zaif olan ve iradesine hakim olmayan kimsenin Avrupa'ya gittiği takdirde akidesi bozulup riddet edeceğinden veya orada fuhuş çok yaygın olduğundan uygun olmayan işlere düşeceğinden korkuyorsa oraya gitmesi caiz değildir.
İcare sebebiyle elinde bir şey bulunan kimse, ya müstecirdir veya işçidir. Müstecir olan kimse emin olarak kabul edilir. Binaenaleyh elinde helâk olan veya kayıp olan şeyden sorumlu
Bir ev kiraya verilirse, anahtarı kiracıya teslim etmek lazımdır. İcar edilen evin tamire ihtiyacı olsa ev sahibine aittir.
Mal, müste'cirin kusuru olmadan elinde telef olursa, zamin olmaz. Fakat kusur işler; mesela kiraladığı bineğe vurur veya ağır yük yükler ve ölürse zamin olur.
Bir kimse, bir binek kiralar ve her hangi bir sebep ile telef olursa zamin olamaz. Yalnız çalışması gereken bir zamanda ahıra kor, ahır üzerine çöker ve ölürse zamin olur.
Bir kiracı, kiraladığı bineğe ağır yük yükler veya vurur ve bu sebeble ölürse zamin olur. İmamı Gazali diyorki: Bir kimse, bir işçiyi bir aylık müddet için ücretle tutarsa caizdir. Yalnız işçi, yahudi ise cumartesi, hıristiyan ise pazar, müslüman ise cuma günleri hariç tutulur. Çünkü bunlar örfen istirahat günleridirler.
Yurt içinde veya dışında bir müslümanın, müslüman olmayan bir kimsenin yanında işçi olarak çalışması caizdir. Hazreti Ali (R.A.), bir yahudi için ücretle kuyudan su çekti; her bir kova mukabilinde birer hurma aldı; kırk küsur kova çekti.
Binaenaleyh Avrupa'ya çalışmak üzere giden işçilerimizin gitmelerinde hiçbir sakınca yoktur. Bilakis İslam'ın ahlaki ve güzel meziyetleri gösterilip tebliğ vazifesi eda edilirse İslâm'a büyük hizmet yapılmış olacaktır. Yalnız akidesi zaif olan ve iradesine hakim olmayan kimsenin Avrupa'ya gittiği takdirde akidesi bozulup riddet edeceğinden veya orada fuhuş çok yaygın olduğundan uygun olmayan işlere düşeceğinden korkuyorsa oraya gitmesi caiz değildir.
İcare sebebiyle elinde bir şey bulunan kimse, ya müstecirdir veya işçidir. Müstecir olan kimse emin olarak kabul edilir. Binaenaleyh elinde helâk olan veya kayıp olan şeyden sorumlu
Yükleniyor...