25- Huşû ile namaz kılmak. Namazda olan kimse, Hâkimlerin Hâkimi huzurunda olduğunu ve O'nunla münâcât halinde bulunduğunu; namazının kendisinden kabul edilmeyebileceğini düşünmeli ve sakınmalıdır. Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: "Şüphe yok ki namazlarında huşu eden mü'minler felah bulmuşlardır." (Müminûn: 1 - 2)

قَدْ اَفْلَحَ الْمُؤْمِنُونَ اَلَّذ۪ينَ هُمْ ف۪ى صَلَاتِهِمْ خَاشِعُونَ

Müminûn: 1 - 2

26- Okuduğu Fatiha, tahiyyat ve ezkârın manasını düşünmek. Rahmet Âyetini okuduğu zaman, rahmet istemek, azab ayetini okuduğu zaman Allah'a sığınmak ve tesbih ayetini tilâvet ettiği zaman da tesbih etmek

اَلَيْسَ اللّٰهُ بِاَحْكَمِ الْحَاكِم۪ينَ

dediği zaman

بَلَى وَاَنَا عَلَى ذَالِكَ مِنَ الشَّاِهِدِينَ

Demek

فَبِاَيِّ حَدِيثٍ بَعْدَهُ يُؤْمِنُونَ

dediğinde de

اٰمَنْتُ بِاللّٰهِ

demektir.

27- Sevinç ve içtenlikle namaza başlamak. Cenab-ı Hak, istemiyerek namaz kılanları zemmederek:

وَاِذَا قَامُوٓا اِلَى الصَّلٰوةِ قَامُوا كُسَالٰى

"Namaza kalkmak istedikleri zaman tenbel olarak namaza kalkarlar" (Nisa: 142) buyuruyor.

28- Dünyadan ve dünyevi işlerden alâkayı kesmek.

29- Sücutta dua etmek. Resûlullah (S.A.V.) buyuruyor:

اَمَّا السُّجُودُ فَاَجْتَهِدُوا فِى الدُّعَاءِ فَقَمِنٌ اَنْ يُسْتَجَابَ لَكُمْ

"Sücuda gelince onda duayı çoğaltınız. Sücut içinde yapılan dua sizin için kabule şayandır."

30- Sûcud ve oturuştan kalkmak istediği zaman, ellerini dayanarak kalkmak.

Yükleniyor...