92-Leyl
٢٩﴾ الليل
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
وَالَّيْلِ اِذَا يَغْشٰىۙ ﴿١﴾
1 - (Ortalığı) bürüdüğü zaman geceye andolsun,
وَالنَّهَارِ اِذَا تَجَلّٰىۙ ﴿٢﴾
2 - Açılıp aydınlandığı zaman gündüze andolsun,
وَمَا خَلَقَ الذَّكَرَ وَالْاُنْثٰىۙ ﴿٣﴾
3 - Erkeği ve dişiyi yaratana andolsun ki,
اِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتّٰىۜ ﴿٤﴾
4 - Şüphesiz sizin çabalarınız elbette çeşit çeşittir.
فَاَمَّا مَنْ اَعْطٰى وَاتَّقٰىۙ ﴿٥﴾
وَصَدَّقَ بِالْحُسْنٰىۙ ﴿٦﴾
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرٰىۜ ﴿٧﴾
(5-7) Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah’a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz.
وَاَمَّا مَنْ بَخِلَ وَاسْتَغْنٰىۙ ﴿٨﴾
وَكَذَّبَ بِالْحُسْنٰىۙ ﴿٩﴾
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرٰىۜ ﴿٠١﴾
(8-10) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah’a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.
وَمَا يُغْن۪ي عَنْهُ مَالُـهُٓ اِذَا تَرَدّٰىۜ ﴿١١﴾
11 - Cehenneme yuvarlandığı zaman, malı ona fayda vermez.
اِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدٰىۘ ﴿٢١﴾
12 - Şüphesiz bize düşen sadece doğru yolu göstermektir.
وَاِنَّ لَنَا لَلْاٰخِرَةَ وَالْاُو۫لٰى ﴿٣١﴾
13 - Şüphesiz ahiret de dünya da bizimdir.
فَاَنْذَرْتُكُمْ نَاراً تَلَظّٰىۚ ﴿٤١﴾
14 - Sizi alevler saçan ateşe karşı uyardım.
لَا يَصْلٰيهَٓا اِلَّا الْاَشْقٰىۙ ﴿٥١﴾
اَلَّذ۪ي كَذَّبَ وَتَوَلّٰىۜ ﴿٦١﴾
وَسَيُجَنَّبُهَا الْاَتْقٰىۙ ﴿٧١﴾
اَلَّذ۪ي يُؤْت۪ي مَالَهُ يَتَزَكّٰىۚ ﴿٨١﴾
(17-18) Temizlenmek için malını hayra veren en muttekî (Allah’a karşı gelmekten en çok sakınan) kimse o ateşten uzak tutulacaktır.
وَمَا لِاَحَدٍ عِنْدَهُ مِنْ نِعْمَةٍ تُجْزٰىۙ ﴿٩١﴾
اِلَّا ابْتِغَٓاءَ وَجْهِ رَبِّهِ الْاَعْلٰىۚ ﴿٠٢﴾
(19-20) O, hiç kimseye karşılık bekleyerek iyilik yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını istediği için (yapar).
وَلَسَوْفَ يَرْضٰى ﴿١٢﴾
21 - Elbette kendisi de hoşnut olacaktır.
93-Duha
٣٩﴾ الضحى
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
وَالضُّحٰىۙ ﴿١﴾
1 - Kuşluk vaktine andolsun,
وَالَّيْلِ اِذَا سَجٰىۙ ﴿٢﴾
2 - Karanlığı çöktüğü vakit geceye andolsun ki,
مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلٰىۜ ﴿٣﴾
3 - Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da.
٢٩﴾ الليل
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
وَالَّيْلِ اِذَا يَغْشٰىۙ ﴿١﴾
1 - (Ortalığı) bürüdüğü zaman geceye andolsun,
وَالنَّهَارِ اِذَا تَجَلّٰىۙ ﴿٢﴾
2 - Açılıp aydınlandığı zaman gündüze andolsun,
وَمَا خَلَقَ الذَّكَرَ وَالْاُنْثٰىۙ ﴿٣﴾
3 - Erkeği ve dişiyi yaratana andolsun ki,
اِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتّٰىۜ ﴿٤﴾
4 - Şüphesiz sizin çabalarınız elbette çeşit çeşittir.
فَاَمَّا مَنْ اَعْطٰى وَاتَّقٰىۙ ﴿٥﴾
وَصَدَّقَ بِالْحُسْنٰىۙ ﴿٦﴾
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرٰىۜ ﴿٧﴾
(5-7) Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah’a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz.
وَاَمَّا مَنْ بَخِلَ وَاسْتَغْنٰىۙ ﴿٨﴾
وَكَذَّبَ بِالْحُسْنٰىۙ ﴿٩﴾
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرٰىۜ ﴿٠١﴾
(8-10) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah’a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.
وَمَا يُغْن۪ي عَنْهُ مَالُـهُٓ اِذَا تَرَدّٰىۜ ﴿١١﴾
11 - Cehenneme yuvarlandığı zaman, malı ona fayda vermez.
اِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدٰىۘ ﴿٢١﴾
12 - Şüphesiz bize düşen sadece doğru yolu göstermektir.
وَاِنَّ لَنَا لَلْاٰخِرَةَ وَالْاُو۫لٰى ﴿٣١﴾
13 - Şüphesiz ahiret de dünya da bizimdir.
فَاَنْذَرْتُكُمْ نَاراً تَلَظّٰىۚ ﴿٤١﴾
14 - Sizi alevler saçan ateşe karşı uyardım.
لَا يَصْلٰيهَٓا اِلَّا الْاَشْقٰىۙ ﴿٥١﴾
اَلَّذ۪ي كَذَّبَ وَتَوَلّٰىۜ ﴿٦١﴾
وَسَيُجَنَّبُهَا الْاَتْقٰىۙ ﴿٧١﴾
اَلَّذ۪ي يُؤْت۪ي مَالَهُ يَتَزَكّٰىۚ ﴿٨١﴾
(17-18) Temizlenmek için malını hayra veren en muttekî (Allah’a karşı gelmekten en çok sakınan) kimse o ateşten uzak tutulacaktır.
وَمَا لِاَحَدٍ عِنْدَهُ مِنْ نِعْمَةٍ تُجْزٰىۙ ﴿٩١﴾
اِلَّا ابْتِغَٓاءَ وَجْهِ رَبِّهِ الْاَعْلٰىۚ ﴿٠٢﴾
(19-20) O, hiç kimseye karşılık bekleyerek iyilik yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını istediği için (yapar).
وَلَسَوْفَ يَرْضٰى ﴿١٢﴾
21 - Elbette kendisi de hoşnut olacaktır.
93-Duha
٣٩﴾ الضحى
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
وَالضُّحٰىۙ ﴿١﴾
1 - Kuşluk vaktine andolsun,
وَالَّيْلِ اِذَا سَجٰىۙ ﴿٢﴾
2 - Karanlığı çöktüğü vakit geceye andolsun ki,
مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلٰىۜ ﴿٣﴾
3 - Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da.
Yükleniyor...