şe'nin kemaline; şe'nin kemali, zâtın kemaline hadsen, zarureten, bedaheten delalet eder. Meselâ: Nasılki kusursuz bir kasrın mükemmel nukuş ve tezyinatı, arkalarındaki ef'alin mükemmeliyetini gösterir. O ef'alin mükemmeliyeti, fâilin esmasının mükemmeliyetini gösterir. Esmanın mükemmeliyeti, sıfâtın mükemmeliyetini gösterir. Sıfâtın mükemmeliyeti, müsemmanın şuun-u zâtiyesinin mükemmeliyetini gösterir. Şuunun mükemmeliyeti, o nakkaşın zâtının mükemmeliyetini gösterir.

Aynen öyle de: Şu kusursuz, futursuz âsâr-ı meşhudedeki kemal, bilmüşahede müessirin kemal-i ef'aline delalet eder. Kemal-i ef'al ise, bilbedahe fâilin kemal-i esmasına; kemal-i esma ise, bizzarure müsemmanın kemal-i sıfâtına; kemal-i sıfât ise, bilyakîn mevsufun kemal-i şuununa; kemal-i şuun ise, bihakkalyakîn zîşuunun kemal-i zâtına delalet eder. Âmennâ ve saddaknâ.

ONDÖRDÜNCÜ LEM'A:

Ondört Reşha'yı tazammun eder.

Birinci Reşha:

Rabbimizi bize tarif eden üç büyük küllî muarrif var.


Yükleniyor...