وَاِنْ مِتُّ عَطْشًا فَلَا نَزَلَ الْقَطْرُ
olan kelime-i hamka ve seciye-i avrâ', himmetimizin elini tutmuş rehberlik ediyor.
İşte en iyi haslet ki, dinimizin muktezasıdır. Biz ruhumuzla, canımızla, vicdanımızla, fikrimizle ve bütün kuvvetimizle demeliyiz ki: "Biz ölsek, milletimiz olan İslâmiyet haydır, ilelebed bâkidir. Milletim sağ olsun. Sevab-ı uhrevî bana kâfidir. Milletin hayatındaki hayat-ı maneviyem beni yaşattırır, âlem-i ulvîde beni mütelezziz eder.
وَالْمَوْتُ يَوْمُ نَوْرُوزِنَا
" deyip, Nur'un ve hamiyetin nurlu rehberlerini kendimize rehber etmeliyiz.
...........
S- Herşeyden evvel bize lâzım olan nedir?
C- Doğruluk.
S- Daha?
C- Yalan söylememek.
S- Sonra?
C- Sıdk, sadakat, ihlas, sebat, tesanüddür.
S- Neden?
C- Küfrün mahiyeti yalandır. İmanın mahiyeti sıdktır. Şu bürhan kâfi değil midir ki; hayatımızın bekası, imanın ve sıdkın ve tesanüdün devamıyladır.
S- En evvel rüesamız ıslah olunmalı?
C- Evet reisleriniz malınızı ceplerine indirip hapsettikleri gibi, akıllarınızı da sizden almışlar veya dimağınızda hapsetmişler. Öyle ise, şimdi onların yanındaki akıllarınızla konuşacağım:
Eyyüherrüus verrüesa!.. Tekasülî olan tevekkülden sakınınız. İşi birbirinize havale etmeyiniz. Elinizdeki malımızla ve yanınızdaki aklımızla bize hizmet ediniz. Çünki şu mesakini istihdam etmekle ücretinizi almışsınız.
Yükleniyor...