âyetlerinin enaniyet-i insaniye ve tahavvülât-ı zerrat hakkındaki hakikata dair gelen âyâtın iki mühim sırrını iki maksad ile beyan eder. Birinci Maksad, enaniyet-i insaniyenin muamma-yı acibesini hallederek silsile-i diyanet ile silsile-i felsefenin menşe'lerini gayet parlak bir tarzda gösterir. İkinci Maksad, tahavvülât-ı zerratın tılsımını keşfediyor. Zerratın harekâtını, o derece hikmetli ve muntazam gösteriyor ki; o umum zerreler, Sultan-ı Ezelî'nin muhteşem ve muazzam bir ordusu ve muti' ve müsahhar memurları olduğunu kat'î delillerle isbat eder. Yirmidokuzuncu Söz nasılki tılsım-ı kâinatın üç muammasından birisini keşfetmiş. Bu Otuzuncu Söz dahi akılları hayrette bırakan ve feylesofları sersemleştiren o tılsımın üç muammasından ikinci muammasını halletmiştir. Hususan hâtimesinde yedi hikmet ve yedi kanun-u azîm ile bir ism-i a'zamın tecellisini göstermekle; tahavvülât-ı zerratın hikmetini gayet kat'î ve parlak bir surette gösterdiği gibi, zîhayat cisimlerini, o zerratın seyr ü seferine bir misafirhane ve bir kışla ve bir mekteb hükmünde gösterir, isbat eder.

OTUZBİRİNCİ SÖZ:

559

سُبْحَانَ الَّذ۪ٓى اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلاً مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الْاَقْصَى الَّذ۪ى ٭ وَ النَّجْمِ اِذَا هَوٰى

âyetlerinin hakikatını teyid eden âyâtın en mühim bir hakikatı olan Mi'rac-ı Ahmediye'yi (A.S.M.) ve o mi'rac içinde kemalât-ı Muhammediyeyi (A.S.M.) ve o kemalât içinde risalet-i Ahmediye'yi (A.S.M.) ve o risalet içinde çok esrar-ı rububiyeti tefsir eder ve kat'î delillerle isbat eder bir risaledir. Muhtelif tabakattan olan insanlardan bu risaleyi kim görmüşse, karşısında hayran olup, akıldan uzak mes'ele-i mi'racı en zahir ve vâcib ve lâzım bir tarzda gösterdiğini kabul ediyorlar. Hususan o şecere-i nuraniye-i mi'racın âhirlerinde beşyüz meyveden "Beş Meyve"sini o kadar güzel tasvir eder ki; zerre mikdar zevki, şuuru bulunan onlara meftun olur.

Yükleniyor...