Hâtime
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
وَمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا مَتَاعُ الْغُرُورِ
[Gafil kafaya bir tokmak ve bir ders-i ibrettir.]
Ey gaflete dalıp ve bu hayatı tatlı görüp ve âhireti unutup, dünyaya talib bedbaht nefsim! Bilir misin neye benzersin? Deve kuşuna... Avcıyı görür, uçamıyor; başını kuma sokuyor, tâ avcı onu görmesin. Koca gövdesi dışarıda. Avcı görür. Yalnız o, gözünü kum içinde kapamış, görmez.
Ey nefis! Şu temsile bak gör: Nasıl dünyaya hasr-ı nazar, aziz bir lezzeti, elîm bir eleme kalbeder.
Meselâ; şu karyede (yani Barla'da) iki adam bulunur. Birisinin yüzde doksandokuz ahbabı İstanbul'a gitmişler. Güzelce yaşıyorlar. Yalnız bir tek burada kalmış. O dahi oraya gidecek. Bunun için şu adam İstanbul'a müştaktır, orayı düşünür. Ahbaba kavuşmak ister. Ne vakit ona denilse "Oraya git", sevinip gülerek gider. İkinci adam ise, yüzde doksandokuz dostları buradan gitmişler. Bir kısmı mahvolmuşlar. Bir kısmı, ne görür, ne de görünür yerlere sokulmuşlar. Perişan olup gitmişler, zanneder. Şu bîçare adam ise, bütün onlara bedel yalnız bir misafire ünsiyet edip teselli bulmak ister. Onunla o elîm âlâm-ı firakı kapamak ister.
Ey nefis! Başta Habibullah, bütün ahbabın kabrin öbür tarafındadırlar.
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
وَمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا مَتَاعُ الْغُرُورِ
Ey gaflete dalıp ve bu hayatı tatlı görüp ve âhireti unutup, dünyaya talib bedbaht nefsim! Bilir misin neye benzersin? Deve kuşuna... Avcıyı görür, uçamıyor; başını kuma sokuyor, tâ avcı onu görmesin. Koca gövdesi dışarıda. Avcı görür. Yalnız o, gözünü kum içinde kapamış, görmez.
Ey nefis! Şu temsile bak gör: Nasıl dünyaya hasr-ı nazar, aziz bir lezzeti, elîm bir eleme kalbeder.
Meselâ; şu karyede (yani Barla'da) iki adam bulunur. Birisinin yüzde doksandokuz ahbabı İstanbul'a gitmişler. Güzelce yaşıyorlar. Yalnız bir tek burada kalmış. O dahi oraya gidecek. Bunun için şu adam İstanbul'a müştaktır, orayı düşünür. Ahbaba kavuşmak ister. Ne vakit ona denilse "Oraya git", sevinip gülerek gider. İkinci adam ise, yüzde doksandokuz dostları buradan gitmişler. Bir kısmı mahvolmuşlar. Bir kısmı, ne görür, ne de görünür yerlere sokulmuşlar. Perişan olup gitmişler, zanneder. Şu bîçare adam ise, bütün onlara bedel yalnız bir misafire ünsiyet edip teselli bulmak ister. Onunla o elîm âlâm-ı firakı kapamak ister.
Ey nefis! Başta Habibullah, bütün ahbabın kabrin öbür tarafındadırlar.
-
Ara
-
Sayfaya git
-
Lügat
-
Kitap ekle
-
Kaydır
-
Fihrist
-
Geçmiş
-
Paylaş
-
Gece-Gündüz modu
-
Tefekkür aç/kapat
-
İşaretlerim
-
Notlarım
-
Toplama sistemi
-
Görüntülü sohbetler
-
Soru-cevaplar
-
Tarih dönüşümü
-
Yardım
-
Ayarlar
- SÖZLER
- Birinci Söz
- Ondördüncü Lem'anın İkinci Makamı
- İkinci Söz
- Üçüncü Söz
- Dördüncü Söz
- Beşinci Söz
- Altıncı Söz
- Yedinci Söz
- Sekizinci Söz
- Dokuzuncu Söz
- Onuncu Söz
- Birinci Suret
- İkinci Suret
- Üçüncü Suret
- Dördüncü Suret
- Beşinci Suret
- Altıncı Suret
- Yedinci Suret
- Sekizinci Suret
- Dokuzuncu Suret
- Onuncu Suret
- Onbirinci Suret
- Onikinci Suret
- Mukaddime
- Birinci Hakikat
- İkinci Hakikat
- Üçüncü Hakikat
- Dördüncü Hakikat
- Beşinci Hakikat
- Altıncı Hakikat
- Yedinci Hakikat
- Sekizinci Hakikat
- Dokuzuncu Hakikat
- Onuncu Hakikat
- Onbirinci Hakikat
- Onikinci Hakikat
- Hâtime
- ONUNCU SÖZ'ÜN MÜHİM BİR ZEYLİ VE LÂHİKASININ BİRİNCİ PARÇASI
- Mukaddime
- Zeylin İkinci Parçası
- Zeylin Üçüncü Parçası
- Zeylin Dördüncü Parçası
- Zeylin Beşinci Parçası
- Onbirinci Söz
- Onikinci Söz
- Onüçüncü Söz
- Ondördüncü Söz
- Onbeşinci Söz
- Onaltıncı Söz
- Onyedinci Söz
- Onsekizinci Söz
- Ondokuzuncu Söz
- Yirminci Söz
- Yirmibirinci Söz
- Yirmiikinci Söz
- Yirmiüçüncü Söz
- Yirmidördüncü Söz
- Yirmibeşinci Söz
- Yirmialtıncı Söz
- Yirmiyedinci Söz
- Yirmisekizinci Söz
- Yirmidokuzuncu Söz
- Otuzuncu Söz
- Otuzbirinci Söz
- Otuzikinci Söz
- Otuzüçüncü Söz
- Birinci Pencere
- İkinci Pencere
- Üçüncü Pencere
- Dördüncü Pencere
- Beşinci Pencere
- Altıncı Pencere
- Yedinci Pencere
- Sekizinci Pencere
- Dokuzuncu Pencere
- Onuncu Pencere
- Onbirinci Pencere
- Onikinci Pencere
- Onüçüncü Pencere
- Ondördüncü Pencere
- Onbeşinci Pencere
- Onaltıncı Pencere
- Onyedinci Pencere
- Onsekizinci Pencere
- Ondokuzuncu Pencere
- Yirminci Pencere
- Yirmibirinci Pencere
- Yirmiikinci Pencere
- Yirmiüçüncü Pencere
- Yirmidördüncü Pencere
- Yirmibeşinci Pencere
- Yirmialtıncı Pencere
- Yirmiyedinci Pencere
- Yirmisekizinci Pencere
- Yirmidokuzuncu Pencere
- Otuzuncu Pencere
- Otuzbirinci Pencere
- Otuzikinci Pencere
- Otuzüçüncü Pencere
- İHTAR
- Lemaat
- KONFERANS
- Fihrist
Yükleniyor...