Onyedinci Söz'ün İkinci Makamı
{(Haşiye): Bu ikinci makamdaki parçalar şiire benzer, fakat şiir değiller. Kasdî nazmedilmemişler. Belki hakikatların kemal-i intizamı cihetinde, bir derece manzum suretini almışlar.}
Bırak bîçare feryadı, beladan gel tevekkül kıl!
Zira feryad, bela-ender, hata-ender beladır bil!
Bela vereni buldunsa, atâ-ender, safa-ender beladır bil!
Bırak feryadı, şükür kıl manend-i belâbil, dema keyfinden güler hep gül mül.
Ger bulmazsan, bütün dünya cefa-ender, fena-ender hebadır bil!
Cihan dolu bela başında varken, ne bağırırsın küçük bir beladan, gel tevekkül kıl!
Tevekkül ile bela yüzünde gül, tâ o da gülsün.
O güldükçe küçülür, eder tebeddül.
Bil ey hodgâm! Bu dünyada saadet, terk-i dünyada.
Hudabîn isen, o kâfidir, bıraksan da bütün eşya lehinde
Ger hodbîn isen, helâkettir, ne yaparsan bütün eşya aleyhinde.
Demek terki gerektir her iki halde bu dünyada.
Terki demek: Huda mülkü, onun izni, onun namıyla bakmakta.
Ticaret istiyorsan ger, şu fâni ömrünü bâkiye tebdilde.
Eğer nefsine talib isen, çürüktür hem temelsiz de.
Eğer âfâkı ister isen, fena damgası üstünde.
Demek değmez ki alınsa, çürük maldır hep bu çarşıda.
Öyle ise geç, iyi mallar dizilmiş arkasında...
* * *
{(Haşiye): Bu ikinci makamdaki parçalar şiire benzer, fakat şiir değiller. Kasdî nazmedilmemişler. Belki hakikatların kemal-i intizamı cihetinde, bir derece manzum suretini almışlar.}
Bırak bîçare feryadı, beladan gel tevekkül kıl!
Zira feryad, bela-ender, hata-ender beladır bil!
Bela vereni buldunsa, atâ-ender, safa-ender beladır bil!
Bırak feryadı, şükür kıl manend-i belâbil, dema keyfinden güler hep gül mül.
Ger bulmazsan, bütün dünya cefa-ender, fena-ender hebadır bil!
Cihan dolu bela başında varken, ne bağırırsın küçük bir beladan, gel tevekkül kıl!
Tevekkül ile bela yüzünde gül, tâ o da gülsün.
O güldükçe küçülür, eder tebeddül.
Bil ey hodgâm! Bu dünyada saadet, terk-i dünyada.
Hudabîn isen, o kâfidir, bıraksan da bütün eşya lehinde
Ger hodbîn isen, helâkettir, ne yaparsan bütün eşya aleyhinde.
Demek terki gerektir her iki halde bu dünyada.
Terki demek: Huda mülkü, onun izni, onun namıyla bakmakta.
Ticaret istiyorsan ger, şu fâni ömrünü bâkiye tebdilde.
Eğer nefsine talib isen, çürüktür hem temelsiz de.
Eğer âfâkı ister isen, fena damgası üstünde.
Demek değmez ki alınsa, çürük maldır hep bu çarşıda.
Öyle ise geç, iyi mallar dizilmiş arkasında...
-
Ara
-
Sayfaya git
-
Lügat
-
Kitap ekle
-
Kaydır
-
Fihrist
-
Geçmiş
-
Paylaş
-
Gece-Gündüz modu
-
Tefekkür aç/kapat
-
İşaretlerim
-
Notlarım
-
Toplama sistemi
-
Görüntülü sohbetler
-
Soru-cevaplar
-
Tarih dönüşümü
-
Yardım
-
Ayarlar
- SÖZLER
- Birinci Söz
- Ondördüncü Lem'anın İkinci Makamı
- İkinci Söz
- Üçüncü Söz
- Dördüncü Söz
- Beşinci Söz
- Altıncı Söz
- Yedinci Söz
- Sekizinci Söz
- Dokuzuncu Söz
- Onuncu Söz
- Birinci Suret
- İkinci Suret
- Üçüncü Suret
- Dördüncü Suret
- Beşinci Suret
- Altıncı Suret
- Yedinci Suret
- Sekizinci Suret
- Dokuzuncu Suret
- Onuncu Suret
- Onbirinci Suret
- Onikinci Suret
- Mukaddime
- Birinci Hakikat
- İkinci Hakikat
- Üçüncü Hakikat
- Dördüncü Hakikat
- Beşinci Hakikat
- Altıncı Hakikat
- Yedinci Hakikat
- Sekizinci Hakikat
- Dokuzuncu Hakikat
- Onuncu Hakikat
- Onbirinci Hakikat
- Onikinci Hakikat
- Hâtime
- ONUNCU SÖZ'ÜN MÜHİM BİR ZEYLİ VE LÂHİKASININ BİRİNCİ PARÇASI
- Mukaddime
- Zeylin İkinci Parçası
- Zeylin Üçüncü Parçası
- Zeylin Dördüncü Parçası
- Zeylin Beşinci Parçası
- Onbirinci Söz
- Onikinci Söz
- Onüçüncü Söz
- Ondördüncü Söz
- Onbeşinci Söz
- Onaltıncı Söz
- Onyedinci Söz
- Onsekizinci Söz
- Ondokuzuncu Söz
- Yirminci Söz
- Yirmibirinci Söz
- Yirmiikinci Söz
- Yirmiüçüncü Söz
- Yirmidördüncü Söz
- Yirmibeşinci Söz
- Yirmialtıncı Söz
- Yirmiyedinci Söz
- Yirmisekizinci Söz
- Yirmidokuzuncu Söz
- Otuzuncu Söz
- Otuzbirinci Söz
- Otuzikinci Söz
- Otuzüçüncü Söz
- Birinci Pencere
- İkinci Pencere
- Üçüncü Pencere
- Dördüncü Pencere
- Beşinci Pencere
- Altıncı Pencere
- Yedinci Pencere
- Sekizinci Pencere
- Dokuzuncu Pencere
- Onuncu Pencere
- Onbirinci Pencere
- Onikinci Pencere
- Onüçüncü Pencere
- Ondördüncü Pencere
- Onbeşinci Pencere
- Onaltıncı Pencere
- Onyedinci Pencere
- Onsekizinci Pencere
- Ondokuzuncu Pencere
- Yirminci Pencere
- Yirmibirinci Pencere
- Yirmiikinci Pencere
- Yirmiüçüncü Pencere
- Yirmidördüncü Pencere
- Yirmibeşinci Pencere
- Yirmialtıncı Pencere
- Yirmiyedinci Pencere
- Yirmisekizinci Pencere
- Yirmidokuzuncu Pencere
- Otuzuncu Pencere
- Otuzbirinci Pencere
- Otuzikinci Pencere
- Otuzüçüncü Pencere
- İHTAR
- Lemaat
- KONFERANS
- Fihrist
Yükleniyor...