Köpeğin yaladığı bir kap da, üç kez yıkanmakla temizlenir. Bununla beraber pis şeyin koku ve tadı kalmamalıdır. Ancak kokusunun giderilmesi mümkün olmazsa, o zaman koku eserinin bulunması bağışlanır.

Pis olan bir şeyi su ile yıkamak hususunda akar su, durgun su ile kap içinde yıkamak veya kap içinde yıkamamak bakımından bir fark yoktur. Yeter ki su berrak bir duruma gelsin. Bu yıkamada sıcak su veya sabun gibi temizleyici maddelerin kullanılması şart değildir, güçlük olmadığı zaman bunların kullanılması tercih edilir.

Keçe ve benzeri, sıkılmaları mümkün olmayan pis eşyalar kap içinde üç defa yıkanır ve her yıkayışta pis eşyanın suyu süzülür ve damlaları kesilinceye kadar bırakılmış olursa, temizlenmiş sayılır. Fazla kurutulması gerekmez. Böyle bir eşya akarsu içine bırakılırsa veya üzerine sular dökülerek yıkanırsa, onda pislik izi kalmayınca temiz olur. Ayrıca sıkılıp kurutulmasına ve tekrar tekrar suya sokulmasına gerek yoktur.

Pis olan bir kına ile boyanan bir organ üç kez yıkanmakla temiz olur. Kınanın organ üzerinde kalan rengi bir zarar vermez. Bir organa değen kan ve benzeri bir maddeyi üç kez yalayıp tükürmekle izi giderilmiş olursa, hem organ ve hem de yalayanın ağzı temiz olur.

Topraktan yapılarak ateşte pişirilen kaplar pisleşince, her defasında damlaları kesilinceye kadar suyu sıktırılmak şartı ile üç kez yıkanır. Bir görüşe göre, bu gibi kapların yenisi ateş alevine tutulmakla temizlenir.

Tahtadan yahut topraktan yapılmış yeni kaplar pisleşince, üç kez yıkanır ve her defasında kurutulur. Pisliğin rengi ve kokusu tamamen gidince bu eşya temiz olur. Çünkü bu eşyaların o pisliği emmiş olmaları düşünülebilir.

İçine murdar bir şey düşmüş olan zeytinyağı ve benzeri bir yiyecek, bir kap içinde üzerine üç defa su döküldükten sonra çalkalanır ve her defasında suyu süzülerek yiyecek madde alınırsa, temizlenmiş olur.

Temiz olmayan bir su içinde kalarak şişen buğday ve arpa gibi şeyler üç defa temiz suda ıslatılır ve her defasında kurutulup suyu çekildikten sonra temizlenmiş olur.

Görülmeyen bir pislik, bedenin veya çamaşırın hangi tarafına dokunmuş olduğu bilinmez yahut unutulmuş olursa, o bedenin veya çamaşırın bir tarafı yıkanınca, sahih olan görüşe göre, her tarafı temizlenmiş sayılır. Fakat bedenin veya çamaşırın tümünü yıkamak daha uygun düşer.

Üzerinde necaset veya meni bulan kimse, bunun ne zaman bulaştığını bilemezse, necaset için son abdest bozduğu, meni için de, son uyku uyuduğu zamandan itibaren kılmış olduğu namazları tekrar kılar.

Bir çeşmenin su boruları pislenmiş olsa, içinde akacak temiz su ile borularda necasetin izi kalmadığı anlaşıldığı anda temizlenmiş olur.


Yükleniyor...