"Rabbim! Bana rahmetinin kapılarını aç, Peygamberin sallallahu aleyhi ve sellem'in ziyaretini bana nasîb et, velilerini ve sana itaat edenleri rızıklandırdığı gibi... Beni bağışla, bana merhamet et; ey kendisine yalvarılanların en hayırlısı!"

3) Peygamber Efendimizin Mescid-i Saadetleri görülünce, tam bir tevazu ile salât ve selâmı artırmalı. Mescidin içine girince, orada minber-i şerifin yanındaki direk sağ omuz hizasında olmak üzere "Tahiyyetü'l-Mescid : Mescide hürmet" olarak iki rekât namaz kılmalıdır. Çünkü orası Peygamber Efendimizin durdukları mutlu yerdir. Bu minber ile Kabr-i Saadet arasındaki alan, bir Cennet bahçesi demektir.

Bu nimete kavuşmaktan dolayı iki rekât da şükür namazı kılmalı. Hatırlanan ve bilinen dualar okunmalı. Kimse aleyhinde dua etmemelidir.

4) Sonra Resulü Ekrem Hazretlerinin Kabr-i Saadetlerine, mübarek ayakları tarafından gidip şerefli yüzleri karşısında üç metre kadar uzakta edeb ve huzur içinde durmalıdır. O şanı büyük peygamberin nurlu bakışlarının kendisine yöneldiğini, selâmını alacağını, dualarını işitip "Amîn" diyeceğini düşünerek şöyle selâm vermeli, hayırlı şeyler hakkında dua etmelidir:

"Esselâmü aleyke eyyühennebiyyu ve Rahmetullahi ve berekâtühu. Esselâmü aleyke ya seyyidî, ya Resûlallahi, esselâmu aleyke ya Habîbellahi."

Resûl-ü Ekrem Efendimize tebliğ edilmek üzere bazı kimseler tarafından emanet edilen selâmlar varsa, onları da o kimseler adına Peygamber Efendimize arzetmelidir.

Kabr-i Saadet önündeki duvara yaklaşıp el sürmekten ve yüksek sesle dua etmekten sakınmalıdır. Çünkü bunlar hürmete aykırıdır.

5) Bu ziyaretçi bir metre yürüyerek Ebu Bekir El-Sıddık (radıyallahu anh)'ın mübarek başları karşısında durmalı. Şöylece selâm ve hürmetlerini sunmalı:

Yükleniyor...