Şu kadar var ki, (

ŖÈ

) kelimesi Kur'ân'da bulunmadığı için, İmam Ebû Yusuf'a göre, bununla namaz bozulur. Fakat ziyade edilen Kur'ân'da bulunduğu halde, inanç bakımından küfre girecek derecede manayı değiştirirse, namazı bozar.

(

ڛ¥ڛ„ÙٜÙߝڂ٥ɌݔҚә҂ђÙӈ҃ؖҙҜԚւĒȖ͔ݔۖ

) âyet-i kerîmesine "Salihan"dan sonra (

ݘ֌

) kelimesini ilâve etmek gibi.

453- Kur'ân-ı Kerîm 'in kelimelerinden biri, diğerinin önüne geçirilse, mana değişmediği takdirde namaz bozulmaz.

(

֟܃֟͗Вܟ׊) yerine (

֟܃ܟׂݍ֟̊) okunması gibi. Fakat mana değişirse, alimlerin çoğuna göre namaz bozulur. (

ۃكČÌٖނ۔ߚÛƒٖǃ̙֞‡ȟڊ) âyet-i kerîmesine de, "Cehîm" evvel, "Naîm" sonra okumak gibi.

454- Kur'ân-ı Kerîm'in iki kelimesi, diğer iki kelimesinin önüne yanılarak geçirilse, bakılır: Eğer mana değişmezse, namaz bozulmaz. (

ߝڂŎׂ݊݇ݜńߑǝ܊) okunması gibi. Fakat mana değişirse, namaz bozulur. (

֙ÅɃ֝ܚɃ֝ۊ) yerine (

։ÖݜڂݙÅɃ֝ۊ) okunması gibi.

455- Kur'ân-ı Kerîm'de Yüce Allah'ın isimlerinden birine yanılarak te'nis (dişilik) harfi ilâve edilse, bir görüşe göre namaz bozulur. Daha sahih görülen diğer bir görüşe göre bozulmaz. (

ÙÂ۟ąߜڂÙٜ@

) âyet-i kerîmesini (

Ùĕ҂ۅąߜڂÙٜ@

) okumak da bunun gibidir.

456- Bir ismin yerine sehven diğer bir isim okunarak onunla nisbet değişirse, bakılır: Eğer kendine nisbet yapılan Kur'ân'da bulunmazsa, namaz ihtilafsız bozulur. (

ڌߚƒě܂՟كۊ) okunması gibi. (

ԟΞ„ۂٗڃۊ) okunması ile de bozulur. Eğer nisbet Kur'ân'da bulunursa, bütün fıkıh alimlerine göre namaz bozulmaz. (

ڌߚƒěٗڃۊ) ve (

ڝΞ„ۂԟΞ

) okunması gibi.

457- Rahmet âyetini azab âyeti ile bitirmek veya aksine olarak azab âyetini rahmet âyeti ile bitirmek ve (

ÙҌ҈ڛ”ٞƒٔ̏ƒ΅ݞ@

) yerine (

Ùϟ҃ۊ) diye okumak, bütün fıkıh alimlerine göre namazı bozar. Yalnız İmam Ebû Yusuf 'dan bir rivayete göre bozmaz; fakat diğer sahih görülen bir rivayete göre bozar. Çünkü Yüce Allah'ın vermiş olduğu habere aykırı olan haber verilmiş olur.@

458- (

ęފ) yerine (

ܒՒۖ

)okunsa, meselâ: (

Ēَƒ„ؚ̄—Ù݃„ٞ

) yerine (

ܒՒۖ

) denilse, bütün fıkıh alimlerine göre namaz bozulur. Çünkü "belâ" olumsuzu red ve isbatı tasdîk içindir. "Naam" ise, olumsuzu tasdîk içindir. Şöyle ki: "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" sorusuna "Belâ" diye cevab verilince, mana: "Evet, sen bizim Rabbimizsin," olur. Oysa, "Naam" denilince mana: "Evet, sen bizim Rabbimiz değilsin" demek olur ki, bu bir inkârdır.

Yükleniyor...