اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ
Aziz, sıddık kardeşim!
Çok zamandan beri size mektub yazmadığım için özür dilerim. İnşâallah bundan sonra sık sık yazacağım. Ve sizden de, sık sık yazmanızı rica ederim. Muhabbetimde hiçbir azalma yok, belki bu muhabbet daha da artıyor.
Türkçe bilmiyorum, lâkin sizin Risale-i Nur'u görüyorum ve çok beğeniyorum.
"Zeban-i yâr-i men Türkî ve men Türkî nemîdânem,
Çe hûşbûde eğer bûde zebaneş der dehanem.
Bu ne kadar iyidir ki, külliyatınızın adı da Nur'dur ve bu, Nur'un dâîsidir. Aramızda ruhanî rabıta var. Allah'tan, bu ruhanî taallukatlarını çok çok payidar etmesini dua ederim. Türkiye'de iken dostlarınızla da görüşmüştüm. Onların hallerini yazın ve hürmet ve selâmlarımı tebliğ ediniz, meşkûr olurum. Hazret-i Nur nasıldır? Onun hakkında yazın ve selâmlarımı ve huluslarımı, hizmetinde olduğumuzu arzediniz. Sabir İhsanoğlu ile görüştüm ve şimdilik onunla beraber oturup Türkiye'ye ait ve sizler hakkında bahsetmekteyim. Bizler biraz daha çalışacağız ve din hizmetinde olacağız, Allah yardım etsin.
Mektuba son verirken, sıhhat için dua eder, Cenab-ı Hak'tan Müslümanlara emniyet vermesini yalvarırım.
Din Kardeşiniz
Seyyid Ali Ekber Şah
Sind Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı
Haydarabad - Batı Pakistan
Yükleniyor...