kendi nokta-i nazarını karşılaştırmış, bütün mes'eleler muvafık olup ancak üç kelime tevafuk etmemiş. Bu tevcihleri de ülemanın tahsinine mazhar olarak kabul edilmiştir.
Bir gün Bitlis meşayihinden Şeyh Mehmed Küfrevî Hazretlerinin kendilerine beddua ettiğini birisi yalandan söyler. Bunun üzerine müşarün'ileyhi ziyarete gider. Şeyh Hazretleri Molla Said'e iltifat eder, teberrüken bir ders verir. İşte Molla Said'in en son aldığı ders bu olmuştur.
Bir gece Molla Said, rü'yasında Şeyh Mehmed Küfrevî Hazretlerini görür. Kendisine hitaben:
-Molla Said; gel beni ziyaret et, gideceğim demesi üzerine hemen gider; ziyaret eder. Ve şeyhin uçup gittiğini görünce, uyanır. Saate bakar, saat gecenin yedisidir. Tekrar yatar. Sabahleyin Şeyh'in hanesinden matem seslerinin yükseldiğini işitir, oraya gider ve Şeyh Hazretlerinin gece saat yedide vefat ettiğini haber alır.
اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّٓا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ ٭ رَحْمَةُ اللّٰهِ عَلَيْهِ اٰم۪ينَ
Mahzun olarak geriye döner.
Molla Said şarkın büyük ülema ve meşayihinden olan Seyyid Nur Mehmed, Şeyh Abdurrahman-ı Tagî, Şeyh Fehim ve Şeyh Mehmed Küfrevî gibi zevat-ı âliyenin herbirisinden ilm ü irfan hususunda ayrı ayrı derslere nail olduğundan, onları fevkalâde severdi. Ülemadan Şeyh Emin Efendi, Molla Fethullah ve Şeyh Fethullah Efendilere de ziyade muhabbeti vardı.
Van'da maruf ülema bulunmadığından, Hasan Paşa'nın daveti üzerine Molla Said Van'a gitti. Van'da onbeş sene kalarak, aşairin irşadı için aralarında seyahatla tedris ve tederrüs vazifesiyle hayat geçirdi. Van'da bulunduğu müddet, vali ve memurîn ile ihtilat ederek, bu asırda yalnız eski tarzdaki İlm-i Kelâm'ın İslâm Dini hakkındaki şekk ve şübhelerin reddine kâfi olmadığına kanaat hasıl etmiş ve fünunun tahsiline lüzum görmüştür.
{(Haşiye): Bedîüzzaman'ın çok genç yaşındaki bu vukufiyeti, onun istikbaldeki çok muazzam hizmet-i Kur'aniye ve İslâmiyesi için hazırlanmasını temin etmiştir. Bu kanaatını o zaman izhar ettiğinden otuz-kırk sene sonra, İlm-i Kelâm'da bir teceddüd yapan Risale-i Nur külliyatının te'lifine Cenab-ı Hak muvaffak eylemiştir.}
Bir gün Bitlis meşayihinden Şeyh Mehmed Küfrevî Hazretlerinin kendilerine beddua ettiğini birisi yalandan söyler. Bunun üzerine müşarün'ileyhi ziyarete gider. Şeyh Hazretleri Molla Said'e iltifat eder, teberrüken bir ders verir. İşte Molla Said'in en son aldığı ders bu olmuştur.
Bir gece Molla Said, rü'yasında Şeyh Mehmed Küfrevî Hazretlerini görür. Kendisine hitaben:
-Molla Said; gel beni ziyaret et, gideceğim demesi üzerine hemen gider; ziyaret eder. Ve şeyhin uçup gittiğini görünce, uyanır. Saate bakar, saat gecenin yedisidir. Tekrar yatar. Sabahleyin Şeyh'in hanesinden matem seslerinin yükseldiğini işitir, oraya gider ve Şeyh Hazretlerinin gece saat yedide vefat ettiğini haber alır.
اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّٓا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ ٭ رَحْمَةُ اللّٰهِ عَلَيْهِ اٰم۪ينَ
Mahzun olarak geriye döner.
Molla Said şarkın büyük ülema ve meşayihinden olan Seyyid Nur Mehmed, Şeyh Abdurrahman-ı Tagî, Şeyh Fehim ve Şeyh Mehmed Küfrevî gibi zevat-ı âliyenin herbirisinden ilm ü irfan hususunda ayrı ayrı derslere nail olduğundan, onları fevkalâde severdi. Ülemadan Şeyh Emin Efendi, Molla Fethullah ve Şeyh Fethullah Efendilere de ziyade muhabbeti vardı.
Van'da maruf ülema bulunmadığından, Hasan Paşa'nın daveti üzerine Molla Said Van'a gitti. Van'da onbeş sene kalarak, aşairin irşadı için aralarında seyahatla tedris ve tederrüs vazifesiyle hayat geçirdi. Van'da bulunduğu müddet, vali ve memurîn ile ihtilat ederek, bu asırda yalnız eski tarzdaki İlm-i Kelâm'ın İslâm Dini hakkındaki şekk ve şübhelerin reddine kâfi olmadığına kanaat hasıl etmiş ve fünunun tahsiline lüzum görmüştür.
{(Haşiye): Bedîüzzaman'ın çok genç yaşındaki bu vukufiyeti, onun istikbaldeki çok muazzam hizmet-i Kur'aniye ve İslâmiyesi için hazırlanmasını temin etmiştir. Bu kanaatını o zaman izhar ettiğinden otuz-kırk sene sonra, İlm-i Kelâm'da bir teceddüd yapan Risale-i Nur külliyatının te'lifine Cenab-ı Hak muvaffak eylemiştir.}
Yükleniyor...