Oradaki hâdisenin vukuundan bugüne kadar, buradaki muhtelif tabakalardaki talebelerin vaziyetleri, ehemmiyetli bir hâdise yüzünden değişmiş gibi çekinmek ve münafıkların nazarını kendilerine ve bizlere celbetmemek için tevakkuf devresi geçti. Hem Nazif gibi birçok zâtın rü'yalarının tabirleriyle, sizin hâdiseniz olduğunu anladık.

Umum kardeşlerimize birer birer hususan musibetzedelere selâm ve dua ediyoruz. Cenab-ı Hak onları çabuk kurtarıp

{(Haşiye) : Bu dua hârika bir surette kabul oldu, pek çabuk kurtuldular.}

vazifelerinin başlarına geçirsin, âmîn.

Kardeşiniz

Said Nursî

* * *


Risale-i Nur'un mühim bir rüknü olan Hâfız Ali'nin (R.H.) fıkrasıdır

Aziz üstadım efendim!

"Bu acib zamanın en büyük tehlikesi, hadîs-i şerifle sabit olan âhirzamanda çok ehl-i sefahet ve gaflet dünyadan imansız çıkmak yarasını lisan-ı Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'la, kabre iman ile girmek ilâcıyla tedavi eden Risalet-ün Nur şakirdlerine bir hüccet-i katıa bahşeden Risalet-ün Nur'a hizmet, acaba âciz insanların cüz'î ve fazl-ı İlahî ile hizmetleri nasıl mukabele eder; belki her iki cihetle bir fazl-ı İlahîdir." beyan buyurulduktan sonra, nasıl gecenin zulümatında yanan bir nur ve bir ziya lisan-ı hal-i şavkıyla bütün ruh sahiblerini, hattâ en küçük pervaneleri dahi zulümattan nura çağırıp çıkardığı gibi, Risalet-ün Nur dahi lisan-ı hal ve kal ile, şeriat kılıncıyla manen i'dam olmamış ve zulümatta boğulup ölmemiş ehl-i ilim ve ehl-i tarîkatı davet etmesi, onun Rahîm ismine mazhariyeti şe'nindendir.

İki hatıradan birincisi:

İhtiyare hanımlar hakkında ve her zamanda nüfuzunu ve kat'î tesirini gördüğümüz hadîs-i şerifin beyan buyurulması, bizleri ve çok alâkadar kadınları sevindirdi. Cenab-ı Hak sizden ebeden razı olsun, âmîn!


Yükleniyor...