Mühim bir ihbar-ı gaybî
[Şeyh-i Geylanî'nin kendinden sekizyüz sene sonra, gayb-aşina gözüyle haber verdiği bir hâdise-i Kur'aniyedir.]
Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın hizmetindeki kudsiyete, kerametkârane sekizyüz küsur sene evvel "Gavs-ı A'zam" ünvanıyla bihakkın iştihar eden Kutb-u A'zam Şeyh-i Geylanî,
نَظَرْتُ بِعَيْنِ الْفِكْرِ ف۪ى حَانِ حَضْرَت۪ى.. حَب۪يبًا تَجَلّٰى لِلْقُلُوبِ فَجَنَّتِ
fıkrasıyla başlayan kasidesinin âhirinde "Mecmuat-ül Ahzab"ın birinci cildinin beşyüzaltmışikinci sahifesinde, beş satırla şu zamanda hizmet-i Kur'aniyedeki heyete ve başında bulunan Üstadımıza beş vecihle bakıyor ve gösteriyor. İşte o beş satır şudur:
تَوَسَّلْ بِنَا ف۪ى كُلِّ هَوْلٍ وَشِدَّةٍ ٭ اَغ۪يثُكَ فِى الْاَشْيَٓاءِ دَهْرًا بِهِمَّت۪ى
اَنَا لِمُر۪يد۪ى حَافِظًا مَا يَخَافُهُ ٭ وَاَحْرُسُهُ ف۪ى كُلِّ شَرٍّ وَ فِتْنَةٍ
مُر۪يد۪ى اِذَا مَا كَانَ شَرْقًا وَ مَغْرِبًا ٭ اَغِثْهُ اِذَا مَا سَارَ ف۪ى اَىِّ بَلْدَةٍ
فَيَا مُنْشِدًا نَظْم۪ى فَقُلْهُ وَلَا تَخَفْ ٭ فَاِنَّكَ مَحْرُوسٌ بِعَيْنِ الْعِنَايَةِ
وَكُنْ قَادِرِىَّ الْوَقْتِ لِلّٰهِ مُخْلِصًا ٭ تَع۪يشُ سَع۪يدًا صَادِقًا بِمُحَبَّت۪ى
Beşinci satırdan sonra gelen hâtime-i kaside:
وَ جَدّ۪ى رَسُولُ اللّٰهِ اَعْن۪ى مُحَمَّدًا ٭ اَنَا عَبْدُ الْقَادِرِ دَامَ عِزّ۪ى وَ رِفْعَت۪ى
İşte evvelki beş satırda, beş vecihle ve beş tevafukla şimdi hizmet-i Kur'aniyenin başında bulunanı gösteriyor.
Birinci vecih:
Âhirdeki satırda
تَع۪يشُ سَع۪يدًا
ismini sarahatle haber vermekle beraber, maişet hususunda izzet ve saadetle geçineceğini haber veriyor. Evet hocamız, küçüklüğünden beri fakr-ı haliyle istiğna-yı tam ile beraber, maişet hususunda en mes'ud bir zâttır.
[Şeyh-i Geylanî'nin kendinden sekizyüz sene sonra, gayb-aşina gözüyle haber verdiği bir hâdise-i Kur'aniyedir.]
Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın hizmetindeki kudsiyete, kerametkârane sekizyüz küsur sene evvel "Gavs-ı A'zam" ünvanıyla bihakkın iştihar eden Kutb-u A'zam Şeyh-i Geylanî,
نَظَرْتُ بِعَيْنِ الْفِكْرِ ف۪ى حَانِ حَضْرَت۪ى.. حَب۪يبًا تَجَلّٰى لِلْقُلُوبِ فَجَنَّتِ
fıkrasıyla başlayan kasidesinin âhirinde "Mecmuat-ül Ahzab"ın birinci cildinin beşyüzaltmışikinci sahifesinde, beş satırla şu zamanda hizmet-i Kur'aniyedeki heyete ve başında bulunan Üstadımıza beş vecihle bakıyor ve gösteriyor. İşte o beş satır şudur:
تَوَسَّلْ بِنَا ف۪ى كُلِّ هَوْلٍ وَشِدَّةٍ ٭ اَغ۪يثُكَ فِى الْاَشْيَٓاءِ دَهْرًا بِهِمَّت۪ى
اَنَا لِمُر۪يد۪ى حَافِظًا مَا يَخَافُهُ ٭ وَاَحْرُسُهُ ف۪ى كُلِّ شَرٍّ وَ فِتْنَةٍ
مُر۪يد۪ى اِذَا مَا كَانَ شَرْقًا وَ مَغْرِبًا ٭ اَغِثْهُ اِذَا مَا سَارَ ف۪ى اَىِّ بَلْدَةٍ
فَيَا مُنْشِدًا نَظْم۪ى فَقُلْهُ وَلَا تَخَفْ ٭ فَاِنَّكَ مَحْرُوسٌ بِعَيْنِ الْعِنَايَةِ
وَكُنْ قَادِرِىَّ الْوَقْتِ لِلّٰهِ مُخْلِصًا ٭ تَع۪يشُ سَع۪يدًا صَادِقًا بِمُحَبَّت۪ى
Beşinci satırdan sonra gelen hâtime-i kaside:
وَ جَدّ۪ى رَسُولُ اللّٰهِ اَعْن۪ى مُحَمَّدًا ٭ اَنَا عَبْدُ الْقَادِرِ دَامَ عِزّ۪ى وَ رِفْعَت۪ى
İşte evvelki beş satırda, beş vecihle ve beş tevafukla şimdi hizmet-i Kur'aniyenin başında bulunanı gösteriyor.
Birinci vecih:
Âhirdeki satırda
تَع۪يشُ سَع۪يدًا
ismini sarahatle haber vermekle beraber, maişet hususunda izzet ve saadetle geçineceğini haber veriyor. Evet hocamız, küçüklüğünden beri fakr-ı haliyle istiğna-yı tam ile beraber, maişet hususunda en mes'ud bir zâttır.
Yükleniyor...