Hırs ve heves yolunda bir masumu öldürse, eğer elinden gelse, hevesine mani ise harab eder dünyayı, imha eder benî-Âdemi.
* * *
Za'f, hasmı teşci' eder. Allah abdini tecrübe eder. Abd Allah'ını tecrübe edemez.
Ey hâif ve hem zaîf! Havf ve za'fın beyhude, hem senin aleyhinde; tesirat-ı haricî teşci' eder, celbeder.
Ey vesveseli vehham! Muhakkak bir maslahat, mazarrat-ı mevhume için feda edilmez. Sana lâzım hareket, netice Allah'ındır.
İşine karışılmaz. Allah çeker abdini meydan-ı imtihana. "Böyle yaparsan eğer, böyle yaparım ben" der.
Abd ise hiç yapamaz Allah'ını tecrübe. "Rabbim muvaffak etsin, ben de bunu işlerim" dese, tecavüz eder.
İsa'ya demiş Şeytan: "Madem herşeyi O yapar; kader birdir, değişmez. Dağdan kendini at. O da sana ne yapar?"
İsa dedi: "Ey mel'un! Abd edemez Rabbini tecrübe ve imtihan!."
* * *
Beğendiğin şeyde ifrat etme
Bir derdin dermanı, başka derde derd olur. Panzehiri zehir olur. Derman hadden geçerse derd getirir, öldürür.
* * *
İnadın gözü, meleği şeytan görür
İnadın işi budur: Şeytan yardım ederse birisine "melek" der, rahmeti de okutur.
Muhalif tarafında eğer meleği görse; libasını değişmiş, onu şeytan zanneder, adavet lanet eder.
* * *
Hakkı bulduktan sonra ehak için ihtilafı çıkarma
Ey talib-i hakikat, madem hakta ittifak, ehakta ihtilaftır. Bazan hak, ehaktan ehaktır. Hem de olur hasen, ahsenden ahsen.
* * *
Za'f, hasmı teşci' eder. Allah abdini tecrübe eder. Abd Allah'ını tecrübe edemez.
Ey hâif ve hem zaîf! Havf ve za'fın beyhude, hem senin aleyhinde; tesirat-ı haricî teşci' eder, celbeder.
Ey vesveseli vehham! Muhakkak bir maslahat, mazarrat-ı mevhume için feda edilmez. Sana lâzım hareket, netice Allah'ındır.
İşine karışılmaz. Allah çeker abdini meydan-ı imtihana. "Böyle yaparsan eğer, böyle yaparım ben" der.
Abd ise hiç yapamaz Allah'ını tecrübe. "Rabbim muvaffak etsin, ben de bunu işlerim" dese, tecavüz eder.
İsa'ya demiş Şeytan: "Madem herşeyi O yapar; kader birdir, değişmez. Dağdan kendini at. O da sana ne yapar?"
İsa dedi: "Ey mel'un! Abd edemez Rabbini tecrübe ve imtihan!."
Beğendiğin şeyde ifrat etme
Bir derdin dermanı, başka derde derd olur. Panzehiri zehir olur. Derman hadden geçerse derd getirir, öldürür.
İnadın gözü, meleği şeytan görür
İnadın işi budur: Şeytan yardım ederse birisine "melek" der, rahmeti de okutur.
Muhalif tarafında eğer meleği görse; libasını değişmiş, onu şeytan zanneder, adavet lanet eder.
Hakkı bulduktan sonra ehak için ihtilafı çıkarma
Ey talib-i hakikat, madem hakta ittifak, ehakta ihtilaftır. Bazan hak, ehaktan ehaktır. Hem de olur hasen, ahsenden ahsen.
Yükleniyor...