"Sekiz Remiz"dir, yani sekiz küçük risaledir. Şu remizlerin esası, İlm-i Cifr'in mühim bir düsturu ve ulûm-u hafiyenin mühim bir anahtarı ve bir kısım esrar-ı gaybiye-i Kur'aniyenin mühim bir miftahı olan tevafuktur. İleride müstakillen neşredileceğinden buraya dercedilmedi.
DOKUZUNCU KISIM OLAN DOKUZUNCU RİSALE: 443
Turuk-u velayet hakkında "Dokuz Telvih"tir ki, Telvihat-ı Tis'a namıyla maruf bir risaledir.
BİRİNCİ TELVİH: Tarîkatın sırrını ve Mi'rac-ı Ahmediyenin (A.S.M.) sayesi altında kalb ayağıyla bir seyr ü sülûk-u ruhanî neticesinde; zevkî ve hâlî ve bir derece şuhudî hakaik-i imaniye ve Kur'aniyeye mazhariyet olduğunu beyan edip, insanın mahiyet-i câmiasında akıl nasılki hadsiz fünuna istidadı ve ıttılaı cihetiyle mahiyeti inkişaf etmiş ve o suretle işlettirilmiş, kalb dahi onun gibi, bu âlemin bir harita-i maneviyesi ve çok kemalâtın bir çekirdeği hükmünde olduğundan; tarîkat cihetiyle onu işlettirmek ve kemalâtına sevketmek olduğunu isbat eder.
İKİNCİ TELVİH: Kalbin işlemesi, zikir ve tefekkürle olduğunu ve işlemesinin mehasininden hayat-ı dünyeviyenin medar-ı saadeti olan birisini beyan eder.
ÜÇÜNCÜ TELVİH: Velayet, bir hüccet-i risalet; ve tarîkat, bir bürhan-ı şeriat olduğunu ve onun kıymetini takdir etmeyen, ne kadar hasarete düştüğünü beyan eder.
DÖRDÜNCÜ TELVİH: Meslek-i velayet çok kolay olmakla beraber çok müşkilâtlı, çok kısa olmakla beraber çok uzun, çok kıymetdar olmakla beraber çok hatarlı, çok geniş olmakla beraber çok dar olduğunu ve âfâkî ve enfüsî iki yol ile sülûk edildiğini beyan eder.
BEŞİNCİ TELVİH: Vahdet-ül Vücud ve Vahdet-üş Şuhud'un mahiyetini beyan ederek, ehl-i sahvın ve ehl-i veraset-i nübüvvetin âlî meşrebinin rüchaniyetini isbat eder.
ALTINCI TELVİH: Velayet yolları içinde en güzeli ve en müstakimi, Sünnet-i Seniyeye ittiba olduğunu ve velayetin esaslarının en mühimmi, ihlas; ve en keskin kuvveti, muhabbet olduğunu beyan ederek; bu dünya dâr-ül hizmet olduğundan
DOKUZUNCU KISIM OLAN DOKUZUNCU RİSALE: 443
Turuk-u velayet hakkında "Dokuz Telvih"tir ki, Telvihat-ı Tis'a namıyla maruf bir risaledir.
BİRİNCİ TELVİH: Tarîkatın sırrını ve Mi'rac-ı Ahmediyenin (A.S.M.) sayesi altında kalb ayağıyla bir seyr ü sülûk-u ruhanî neticesinde; zevkî ve hâlî ve bir derece şuhudî hakaik-i imaniye ve Kur'aniyeye mazhariyet olduğunu beyan edip, insanın mahiyet-i câmiasında akıl nasılki hadsiz fünuna istidadı ve ıttılaı cihetiyle mahiyeti inkişaf etmiş ve o suretle işlettirilmiş, kalb dahi onun gibi, bu âlemin bir harita-i maneviyesi ve çok kemalâtın bir çekirdeği hükmünde olduğundan; tarîkat cihetiyle onu işlettirmek ve kemalâtına sevketmek olduğunu isbat eder.
İKİNCİ TELVİH: Kalbin işlemesi, zikir ve tefekkürle olduğunu ve işlemesinin mehasininden hayat-ı dünyeviyenin medar-ı saadeti olan birisini beyan eder.
ÜÇÜNCÜ TELVİH: Velayet, bir hüccet-i risalet; ve tarîkat, bir bürhan-ı şeriat olduğunu ve onun kıymetini takdir etmeyen, ne kadar hasarete düştüğünü beyan eder.
DÖRDÜNCÜ TELVİH: Meslek-i velayet çok kolay olmakla beraber çok müşkilâtlı, çok kısa olmakla beraber çok uzun, çok kıymetdar olmakla beraber çok hatarlı, çok geniş olmakla beraber çok dar olduğunu ve âfâkî ve enfüsî iki yol ile sülûk edildiğini beyan eder.
BEŞİNCİ TELVİH: Vahdet-ül Vücud ve Vahdet-üş Şuhud'un mahiyetini beyan ederek, ehl-i sahvın ve ehl-i veraset-i nübüvvetin âlî meşrebinin rüchaniyetini isbat eder.
ALTINCI TELVİH: Velayet yolları içinde en güzeli ve en müstakimi, Sünnet-i Seniyeye ittiba olduğunu ve velayetin esaslarının en mühimmi, ihlas; ve en keskin kuvveti, muhabbet olduğunu beyan ederek; bu dünya dâr-ül hizmet olduğundan
Yükleniyor...