intisablarının, iki kerre iki dört eder kat'iyyetinde mazhar oldukları inayet-i Rabbaniye şehadetiyle, muaccel mükâfatlarını görüyorlar. Yani burada sünneti ile dalalet ve bid'at ve dinsizlik ateşlerinden kurtaran, mensub olduğumuz şeriatın mübelliği; burada halas ve mukavemetle, âhir hayatımızda iman ile, haşr-i ekberde şefaatıyla inşâallah ebedî sevindirecektir diyorlar, diyebiliyorlar.

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ هٰذَا مِنْ فَضْلِ رَبّ۪ى

Madem ki böyle olmuştur; o halde şübhesiz Risalet-ün Nur'un intişarındaki maksad, şu zamanın insanlarına tahkikî imanı ders vermek, mütehayyirlerini kurtarmak, müteharrilerini takviye ve tarsin etmek, zındıka ve ehl-i ilhadı iskât ve ilzam etmektir. Amma fitne ateşleri âfet halini alan bu zamanda, cam ile elmasın beraber satıldığı bir çarşıda bu mübarek Nurları, yani şânında

اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَ اِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ

buyurulan Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın hakikî tefsirleri olan Risalet-ün Nur'un hakaretten sıyaneti için, hem

سِرًّا تَنَوَّرَتْ

sırr-ı tenvirini Rahîm ve Kerim Rabbimiz irade ve takdir buyurmuş.

Risale-i Nur şakirdlerinden

Hulusi

* * *


Halil İbrahim'in Risale-i Nur'a hitaben yazdığı bir fıkradır.

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ عَلَى الرِّسَالَةِ النُّورِيَّةِ

Şümus-u Kur'anın envârlarından in'ikas eden ecram-ı ulviye, seyyarat ve sevabit-i kevkebiye ve ezhar-ı müzeyyene-i ravza-i safaiyye ve hakaik-aşina ile memlû dürr-i meknune,

اَلْمُؤَيَّدُ بِالدَّلَائِلِ الْعَقْلِيَّةِ وَ التَّسْل۪يمِيَّةِ

olan


Yükleniyor...