Üçüncü Hüccet:
İşte bir nümune olarak Tevrat, İncil, Zebur'un Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm'a ait âyetlerinin birkaç nümunesini göstereceğiz:
Birincisi:
Zebur'da şöyle bir âyet var:
اَللّٰهُمَّ ابْعَثْ لَنَا مُق۪يمَ السُّنَّةِ بَعْدَ الْفَتْرَةِ
"Mukîm-üs Sünne" ise, ism-i Ahmedîdir.
İncil'in âyeti:
قَالَ الْمَس۪يحُ اِنّ۪ى ذَاهِبٌ اِلٰى اَب۪ى وَ اَب۪يكُمْ لِيَبْعَثَ لَكُمُ الْفَارَقْل۪يطَا
Yani: "Ben gidiyorum, tâ size Faraklit gelsin!" Yani, Ahmed gelsin.
İncil'in ikinci bir âyeti:
اِنّ۪ى اَطْلُبُ مِنْ رَبّ۪ى فَارَقْل۪يطًا يَكُونُ مَعَكُمْ اِلَى الْاَبَدِ
Yani: "Ben Rabbimden; hakkı bâtıldan farkeden bir peygamberi istiyorum ki, ebede kadar beraberinizde bulunsun." Faraklit,
اَلْفَارِقُ بَيْنَ الْحَقِّ وَ الْبَاطِلِ
manasında Peygamber'in o kitablarda ismidir.
Tevrat'ın âyeti:
اِنَّ اللّٰهَ قَالَ ِلاِبْرَاه۪يمَ اِنَّ هَاجَرَ تَلِدُ وَيَكُونُ مِنْ وَلَدِهَا مَنْ يَدُهُ فَوْقَ الْجَم۪يعِ وَيَدُ الْجَم۪يعِ مَبْسُوطَةٌ اِلَيْهِ بِالْخُشُوعِ
Yani: "Hazret-i İsmail'in vâlidesi olan Hacer, evlâd sahibesi olacak ve onun evlâdından öyle birisi çıkacak ki, o veledin eli, umumun fevkinde olacak ve umumun eli huşu' ve itaatle ona açılacak."
Tevrat'ın ikinci bir âyeti:
وَقَالَ يَا مُوسٰى اِنّ۪ى مُق۪يمٌ لَهُمْ نَبِيًّا مِنْ بَن۪ى اِخْوَتِهِمْ مِثْلَكَ وَاُجْر۪ى قَوْل۪ى ف۪ى فَمِهِ وَالرَّجُلُ الَّذ۪ى لَايَقْبَلُ قَوْلَ النَّبِىِّ الَّذ۪ى يَتَكَلَّمُ بِاِسْم۪ى فَاَنَا اَنْتَقِمُ مِنْهُ
İşte bir nümune olarak Tevrat, İncil, Zebur'un Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm'a ait âyetlerinin birkaç nümunesini göstereceğiz:
Birincisi:
Zebur'da şöyle bir âyet var:
اَللّٰهُمَّ ابْعَثْ لَنَا مُق۪يمَ السُّنَّةِ بَعْدَ الْفَتْرَةِ
"Mukîm-üs Sünne" ise, ism-i Ahmedîdir.
İncil'in âyeti:
قَالَ الْمَس۪يحُ اِنّ۪ى ذَاهِبٌ اِلٰى اَب۪ى وَ اَب۪يكُمْ لِيَبْعَثَ لَكُمُ الْفَارَقْل۪يطَا
Yani: "Ben gidiyorum, tâ size Faraklit gelsin!" Yani, Ahmed gelsin.
İncil'in ikinci bir âyeti:
اِنّ۪ى اَطْلُبُ مِنْ رَبّ۪ى فَارَقْل۪يطًا يَكُونُ مَعَكُمْ اِلَى الْاَبَدِ
Yani: "Ben Rabbimden; hakkı bâtıldan farkeden bir peygamberi istiyorum ki, ebede kadar beraberinizde bulunsun." Faraklit,
اَلْفَارِقُ بَيْنَ الْحَقِّ وَ الْبَاطِلِ
manasında Peygamber'in o kitablarda ismidir.
Tevrat'ın âyeti:
اِنَّ اللّٰهَ قَالَ ِلاِبْرَاه۪يمَ اِنَّ هَاجَرَ تَلِدُ وَيَكُونُ مِنْ وَلَدِهَا مَنْ يَدُهُ فَوْقَ الْجَم۪يعِ وَيَدُ الْجَم۪يعِ مَبْسُوطَةٌ اِلَيْهِ بِالْخُشُوعِ
Yani: "Hazret-i İsmail'in vâlidesi olan Hacer, evlâd sahibesi olacak ve onun evlâdından öyle birisi çıkacak ki, o veledin eli, umumun fevkinde olacak ve umumun eli huşu' ve itaatle ona açılacak."
Tevrat'ın ikinci bir âyeti:
وَقَالَ يَا مُوسٰى اِنّ۪ى مُق۪يمٌ لَهُمْ نَبِيًّا مِنْ بَن۪ى اِخْوَتِهِمْ مِثْلَكَ وَاُجْر۪ى قَوْل۪ى ف۪ى فَمِهِ وَالرَّجُلُ الَّذ۪ى لَايَقْبَلُ قَوْلَ النَّبِىِّ الَّذ۪ى يَتَكَلَّمُ بِاِسْم۪ى فَاَنَا اَنْتَقِمُ مِنْهُ
Yükleniyor...