dağıttırmış. “1-2 tane çıksa kafi kardeşim, kemiyetin ehemmiyeti yok...” diye Üstad ifade buyuruyor.

• Bir mes’ele hakkında, Üstadın hizmetkarlarının bile kanaatini alsan, tam ittifak olmaz. Herkes ayrı fikri beyan edebilir... “Bu mes’elede Üstadımız nasıl hareket ederdi” denilse, tam ittifak olur, tek fikir çıkar... Sorarken böyle sormalı.

• Üstad Afyon’da ilk ifadeyi 8 saatte veriyor. “At kimin? araba kimin? v.s....” Duymamazlığa gelip davasını anlatıyor... Sorgulayıcılar soruları tekrar edip duruyorlar..

• OKUYAMAMAK ve FERDÎ HAREKETTEN korktuğun kadar, başka hiçbir şeyden korkma... Hususi okumanı terketme.

• .... Ağabey bir mes’elede -meslek ve meşrebce durumun tayin edileceği zaman- sorma ihtiyacı hissetmeyeni, sormayanı kastederek, “öyle sorulmazsa söylemem” demiştir.

• İstidat ve kabiliyetlerimizi nur-u Kur’ana hizmetkar yapmalıyız.

• Benim siyasilerle geçirecek vaktim yok. Gazeteye, “Mesleğe uymayan yerleri var mı?” diye bakıyorum.

• Siz elinizdeki SÖZLER’i birkaç defa okuyun. Akıl, kalp v. latifeleriniz hakaik-i imaniye ile dolarsa, Tabiat Risalesini daha iyi anlamanız mümkün olur.

• Üstad Hazretleri bir talebesini bir dershaneye gönderdiğinde, okumak ve neşirden başka bir şey tavsiye etmemiştir.

• Tartışmalı mes’elelerde, ona hitap etmiyormuşçasına söylemeli. Çünkü “kendi şahsi fikridir” denilerek itiraz edilebilir. Me’haz göstermeliyiz.

• Ben anlatıyorum diye kabul etmemek, me’haza bakmak. Aynen veya meal olarak anlatıyorum. Bazı mes’eleler sorulduğunda, yerini biliyorsam söylerim veya not alıp ağabeylere sorarım.

• Allah! Allah! neler, ne gaileler çıkıyor. Fakat çaresi Üstadımız gibi duymamazlıktan, bilmemezlikten gelmektir.

• Tehevvürümden bahsediliyor, o da Üstadımı müdafaa mes’elesinde. Bayramda kardeşlerden -fakat hala ayılmayan- o mütecavizin yanında bulunan birisi gelmişti, elini uzattı. “Eğer o adamın eline dokunmuşsa tutmayacağım” dedim.

• Onlar, şerait ağır düşüncesiyle şefkatkarane, muhafaza edici şekilde gidiyorlar. Ben ise; ÜSTADIMIN, RİSALE-İ NUR’UN, MESLEK ve MEŞREBİNİ MUHAFAZA ÜZERİNE HAREKET EDİYORUM...

• Bizim hareketimiz kalp fethetmektir.

• Başımıza gelen musibetleri düşünmemek. Dünya imtihan dünyası... (Kader-i İlahi deriz...)

• İnsan herşeyi feda edebiliyor, fikrini feda edemiyor.

• İlim öğrenmek için acz göstermeyin. (Hadis-i şerif)

• Eğer benden; “Ben Üstadın vekiliyim, şuyum, buyum” diye işitirseniz hemen bir iğne vurun, hakkımı size helal ediyorum...

• Üstad bana, “Sen camidsin, seni onun için yanıma alıyorum” dedi.

İhtiyat: Ağabeyin, yolculuk esnasında bir zaman gittikten sonra tanıştıkları ve nurcu olduğu anlaşılan o kimse; “Sen pısırıksın, Nurcular bu kadar beraber gidip bir şey söylemeden durmaz” diyor.

Yanımıza -vaki olduğu gibi- yolda, molda sivil görevli verilmiş veya gelmiş olabilir. Azamî dikkat göstermeliyiz.

• (Irkçıların, çok halis, kabiliyetli fakat henüz yeni ve tam okuyamayan bir kardeşimizin fikrini iğfal etmeye çalışmalarına mukabil) “Olur böyle şeyler kardeşim müjdedir bu.. Niye


Yükleniyor...