iktibas edilen ziyadır. Ve o sefere zâd olacak, yalnız hazine-i Rahman'dır. Ve delalet-i Kur'an ile ahzedilen gıdadır.
Ey gafil ve sarhoş! Eğer bu mecburî seferden beni halâs edecek bir çare bulmuş isen, söyle... Fakat bulduğun çare katı-üt tarîklik olmasın. Çünki inkâr ve dalalet, ancak kabrin ağzında zulümat-ı adem-âbâdda sukutu kabul demek olduğundan; şu katı-üt tarîklik çok defa uzun seferden daha müdhiş ve daha korkunçtur. Madem çaresi yok, öyle ise sus! Tâ Kur'an-ı Hakîm dediğini desin..."
Acaba bu beş müdhiş azab kapılarını Kur'an-ı Hakîm'in beş saadet kapısına tahvilinden neş'et eden lezzet ve saadet-i maneviyeye mukabil gelecek, dünyada bir lezzet ve saadet var mıdır? Meselâ firak-ı ebediye kapısının visal-i hakikiye kapısına inkılabı, her lezzetin fevkindedir.
İşte kitab-ı âlemin bu âyât-ı hamsesinin herbiri, herbir beşerin başında bu hakikatları okuyor.
فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَا وَلَا يَغُرَّنَّكُمْ بِاللّٰهِ الْغَرُورُ
Ey gafil ve sarhoş! Eğer bu mecburî seferden beni halâs edecek bir çare bulmuş isen, söyle... Fakat bulduğun çare katı-üt tarîklik olmasın. Çünki inkâr ve dalalet, ancak kabrin ağzında zulümat-ı adem-âbâdda sukutu kabul demek olduğundan; şu katı-üt tarîklik çok defa uzun seferden daha müdhiş ve daha korkunçtur. Madem çaresi yok, öyle ise sus! Tâ Kur'an-ı Hakîm dediğini desin..."
Acaba bu beş müdhiş azab kapılarını Kur'an-ı Hakîm'in beş saadet kapısına tahvilinden neş'et eden lezzet ve saadet-i maneviyeye mukabil gelecek, dünyada bir lezzet ve saadet var mıdır? Meselâ firak-ı ebediye kapısının visal-i hakikiye kapısına inkılabı, her lezzetin fevkindedir.
İşte kitab-ı âlemin bu âyât-ı hamsesinin herbiri, herbir beşerin başında bu hakikatları okuyor.
فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَا وَلَا يَغُرَّنَّكُمْ بِاللّٰهِ الْغَرُورُ
Yükleniyor...