3- Âyetler arasında büyük bir tesanüd vardır ki, kârgir binalar gibi, âyetleri birbirine dayanarak bünye-i Kur'aniyeyi sarsılmaktan vikaye ediyor.

4- Büyük bir tenasüb, tecavüb, teavün vardır ki; âyetleri birbirine ecnebi olmadığı gibi, birbirinin vuzuhuna yardım, istizahına cevab veriyor.

5- Parça parça, ayrı ayrı zamanlarda nâzil olduğu halde, şiddet-i tenasübden sanki bir defada nâzil olmuştur.

6- Esbab-ı nüzul ayrı ayrı ve mütebayin olduğu halde, şiddet-i tesanüdden sanki sebeb birdir.

7- Mükerrer mütefavit suallere cevab olduğu halde, şiddet-i imtizac ve ittihaddan sanki sual birdir.

8- Müteaddid, mütegayir hâdisata beyan olduğu halde, kemal-i intizamdan sanki hâdise birdir ve bir hâdiseye cevabdır.

9- "Tenezzülât-ı İlahiye" ile tabir edilen muhatabların fehimlerine yakın ve münasib üslûblar üzerine nâzil olmuştur.

10- Bütün zaman ve mekânlarda gelip geçen insanlara tevcih-i kelâm ettiği halde, sühulet-i beyandan dolayı sanki muhatab birdir.

11- İrşadın gayelerine îsal için tekrarları tahkik ve takriri ifade eder. Maahâza, tekrarları halel vermez. İadesi, zevki izale etmez. Tekerrür ettikçe misk gibi kokar.

12- Kur'an kalblere kut ve gıdadır. Ruhlara şifadır. Gıdanın tekrarı kut'u artırır. Tekerrür etmekle daha me'luf ve me'nus olduğundan, lezzeti artar.

13- İnsan maddî hayatında; her anda havaya, her vakit suya, her zaman ve her gün gıdaya, her hafta ziyaya muhtaçtır. Bunların tekerrürü haddizâtında tekerrür olmayıp, ihtiyaçların tekerrürü içindir. Kezalik insan hayat-ı ruhiyesi cihetiyle Kur'anda zikredilen bütün nevilere muhtaçtır. Bazı nevilere her anda muhtaçtır. "Hüvallah" gibi. Çünki ruh bunun ile nefes alıyor. Bazı nevilere her vakit, bazılarına her zaman muhtaçtır. İşte hayat-ı kalbiyenin ihtiyaçlarına binaen Kur'an tekrarlar yapıyor. Meselâ: "Bismillah", hava-i nesîmî gibi kalbi ve ruhu tatmin ettiğinden kesret-i ihtiyaca binaen Kur'anda çok tekrar edilmiştir.

Yükleniyor...