intibah değilmiş. Ancak uykunun en derin kuyusunda bulunmaktan ibaret imiş. Binaenaleyh medenîlerin iftihar ile dem vurdukları tenevvür-ü intibahları, benim gençlik zamanımdaki intibah kabîlesinden olsa gerektir.
Onların misali, rü'yasında güya uyanıp, rü'yasını halka hikâye eden naim meselidir. Halbuki rü'yasında onun o intibahı, uykunun hafif perdesinden derin ve kalın bir perdeye intikal ettiğine işarettir. Böyle bir naim ölü gibidir. Yarıbuçuk uykuda bulunan insanları nasıl ikaz edebilir?
Ey uykuda iken kendilerini ayık zannedenler! Umûr-u diniyede müsamaha veya teşebbühle medenîlere yanaşmayın. Çünki aramızdaki dere pek derindir. Doldurup hatt-ı muvasalayı temin edemezsiniz. Ya siz de onlara iltihak edersiniz veya dalalete düşer boğulursunuz.
İ'lem Eyyühel-Aziz!
Masiyetin mahiyetinde, bilhâssa devam ederse, küfür tohumu vardır. Çünki o masiyete devam eden, ülfet peyda eder. Sonra ona âşık ve mübtela olur. Terkine imkân bulamayacak dereceye gelir. Sonra o masiyetinin ikaba mûcib olmadığını temenniye başlar. Bu hal böylece devam ettikçe, küfür tohumu yeşillenmeye başlar. En-nihayet, gerek ikabı ve gerek dâr-ül ikabı inkâra sebeb olur.
Ve keza masiyete terettüb eden hacaletten dolayı, o masiyetin masiyet olmadığını iddia etmekle, o masiyete muttali olan melekleri bile inkâr eder. Hattâ şiddet-i hacaletten yevm-i hesabın gelmeyeceğini temenni eder.
Şayet yevm-i hesabı nefyeden edna bir vehmi bulursa, o vehmi kocaman bir bürhan addeder. En-nihayet nedamet edip terketmeyenlerin kalbi küsufa tutulur, mahvolur gider. -El'iyazü billah-
İ'lem Eyyühel-Aziz!
Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın i'caz ve belâgatına dair "Lemaat" namındaki eserimde izah edilen bazı lem'aları dinleyeceksin:
1- Kur'anın okunuşunda yüksek bir selaset vardır ki, lisanlara ağır gelmez.
2- Büyük bir selâmet vardır ki, lafzan ve manen hatadan sâlimdir.
Onların misali, rü'yasında güya uyanıp, rü'yasını halka hikâye eden naim meselidir. Halbuki rü'yasında onun o intibahı, uykunun hafif perdesinden derin ve kalın bir perdeye intikal ettiğine işarettir. Böyle bir naim ölü gibidir. Yarıbuçuk uykuda bulunan insanları nasıl ikaz edebilir?
Ey uykuda iken kendilerini ayık zannedenler! Umûr-u diniyede müsamaha veya teşebbühle medenîlere yanaşmayın. Çünki aramızdaki dere pek derindir. Doldurup hatt-ı muvasalayı temin edemezsiniz. Ya siz de onlara iltihak edersiniz veya dalalete düşer boğulursunuz.
İ'lem Eyyühel-Aziz!
Masiyetin mahiyetinde, bilhâssa devam ederse, küfür tohumu vardır. Çünki o masiyete devam eden, ülfet peyda eder. Sonra ona âşık ve mübtela olur. Terkine imkân bulamayacak dereceye gelir. Sonra o masiyetinin ikaba mûcib olmadığını temenniye başlar. Bu hal böylece devam ettikçe, küfür tohumu yeşillenmeye başlar. En-nihayet, gerek ikabı ve gerek dâr-ül ikabı inkâra sebeb olur.
Ve keza masiyete terettüb eden hacaletten dolayı, o masiyetin masiyet olmadığını iddia etmekle, o masiyete muttali olan melekleri bile inkâr eder. Hattâ şiddet-i hacaletten yevm-i hesabın gelmeyeceğini temenni eder.
Şayet yevm-i hesabı nefyeden edna bir vehmi bulursa, o vehmi kocaman bir bürhan addeder. En-nihayet nedamet edip terketmeyenlerin kalbi küsufa tutulur, mahvolur gider. -El'iyazü billah-
İ'lem Eyyühel-Aziz!
Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın i'caz ve belâgatına dair "Lemaat" namındaki eserimde izah edilen bazı lem'aları dinleyeceksin:
1- Kur'anın okunuşunda yüksek bir selaset vardır ki, lisanlara ağır gelmez.
2- Büyük bir selâmet vardır ki, lafzan ve manen hatadan sâlimdir.
Yükleniyor...