kendini hayatta mes'ud görmesinin sırrı nedir?">diye sualine karşı gayet güzel bir temsil ile tam kanaat getirir bir cevabdır.
DOKUZUNCU İŞARET:
"Hizbullah olan ehl-i hidayet, başta enbiya ve onların başında Fahr-i Âlem Sallallahü Teâlâ Aleyhi Vesellem, o kadar inayat-ı İlahiyeye ve imdadat-ı Sübhaniyeye mazhar oldukları halde, neden hizb-üş şeytana karşı bazan mağlub olmuşlar. Hem Hâtem-ül Enbiya'nın güneş gibi parlak nübüvveti ve risaletinin komşuluğunda bulunan Medine münafıklarının dalalette ısrarları ve hidayete girmemeleri ne içindir ve hikmeti nedir?" diye suale karşı herkesi alâkadar edecek güzel ve kuvvetli bir cevabdır.
ONUNCU İŞARET:
İblis'in kendini kendine tâbi' olanlara inkâr ettirmek suretindeki desise maskesini yırtarak, (İblis'in) pis ve mülevves yüzünü gösterip, vücudunu isbat eder.
ONBİRİNCİ İŞARET:
Ehl-i dalaletin şerrinden kâinat kızdıklarını ve anasır-ı külliye hiddet ettiklerini ve umum mevcudat manen galeyana geldiklerini, Kur'an-ı Hakîm mu'cizane ifade ettiğine dair merak-aver bir beyandır.
ONİKİNCİ İŞARET:
Dört sual ve cevabdır. "Mahdud bir hayatta mahdud günahlara mukabil hadsiz bir azab ve nihayetsiz bir Cehennem nasıl adalet olur?" Hem "Şeriatta denilmiştir ki: Cehennem, ceza-yı ameldir; fakat Cennet, fazl-ı İlahî iledir. Bunun hikmeti nedir?" Hem "Seyyiat intişar ve tecavüz ettiğinden, bir seyyie bin yazılmak, hasene bir yazılmak lâzım gelirken; seyyienin bir, hasenenin on yazılmasının sırrı nedir?" Hem "Ehl-i dalaletin kazandıkları muvaffakıyet ve gösterdikleri kuvvet, ehl-i hidayette bir za'f ve hakikatsızlık olduğundan mıdır?" diye dört suale gayet kısa ve kuvvetli dört cevabdır.
ONÜÇÜNCÜ İŞARET:
"Üç Nokta"dır.
Birincisi:
Şeytanın en büyük bir desisesi, hakaik-i imaniyenin azameti cihetinde, dar kalbli ve kısa akıllı ve kasır fikirli insanları aldatmasına mukabil, tamamıyla şeytan-ı cinnî
DOKUZUNCU İŞARET:
"Hizbullah olan ehl-i hidayet, başta enbiya ve onların başında Fahr-i Âlem Sallallahü Teâlâ Aleyhi Vesellem, o kadar inayat-ı İlahiyeye ve imdadat-ı Sübhaniyeye mazhar oldukları halde, neden hizb-üş şeytana karşı bazan mağlub olmuşlar. Hem Hâtem-ül Enbiya'nın güneş gibi parlak nübüvveti ve risaletinin komşuluğunda bulunan Medine münafıklarının dalalette ısrarları ve hidayete girmemeleri ne içindir ve hikmeti nedir?" diye suale karşı herkesi alâkadar edecek güzel ve kuvvetli bir cevabdır.
ONUNCU İŞARET:
İblis'in kendini kendine tâbi' olanlara inkâr ettirmek suretindeki desise maskesini yırtarak, (İblis'in) pis ve mülevves yüzünü gösterip, vücudunu isbat eder.
ONBİRİNCİ İŞARET:
Ehl-i dalaletin şerrinden kâinat kızdıklarını ve anasır-ı külliye hiddet ettiklerini ve umum mevcudat manen galeyana geldiklerini, Kur'an-ı Hakîm mu'cizane ifade ettiğine dair merak-aver bir beyandır.
ONİKİNCİ İŞARET:
Dört sual ve cevabdır. "Mahdud bir hayatta mahdud günahlara mukabil hadsiz bir azab ve nihayetsiz bir Cehennem nasıl adalet olur?" Hem "Şeriatta denilmiştir ki: Cehennem, ceza-yı ameldir; fakat Cennet, fazl-ı İlahî iledir. Bunun hikmeti nedir?" Hem "Seyyiat intişar ve tecavüz ettiğinden, bir seyyie bin yazılmak, hasene bir yazılmak lâzım gelirken; seyyienin bir, hasenenin on yazılmasının sırrı nedir?" Hem "Ehl-i dalaletin kazandıkları muvaffakıyet ve gösterdikleri kuvvet, ehl-i hidayette bir za'f ve hakikatsızlık olduğundan mıdır?" diye dört suale gayet kısa ve kuvvetli dört cevabdır.
ONÜÇÜNCÜ İŞARET:
"Üç Nokta"dır.
Birincisi:
Şeytanın en büyük bir desisesi, hakaik-i imaniyenin azameti cihetinde, dar kalbli ve kısa akıllı ve kasır fikirli insanları aldatmasına mukabil, tamamıyla şeytan-ı cinnî
Yükleniyor...