Sâlisen:

يَوْمِ الدّ۪ينِ

remziyle büyük ve kuvvetli bir hüccet-i haşriyeye işaret eder. Fakat bu makamda birden bir hal, o hücceti başka zamana te'hirine sebeb oldu; belki de ona daha ihtiyaç kalmadı. Çünki Nur Risaleleri, geceden sonra gündüzün ve kıştan sonra baharın gelmesi kat'iyyetinde yüzer kuvvetli hüccetlerle haşrin sabahını ve neşrin baharını isbat etmişler.

Beşinci Kelime:

اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُ

dir. Bundaki hüccete işaretten evvel hakikatlı bir seyahat-ı hayaliyeyi Yirmidokuzuncu Mektub'un izahına binaen kısaca beyan etmek kalbe geldi. Şöyle ki:

Bir zaman, Kur'anın mu'cizelerini ararken; Risale-i Nur'da, hususan İşarat-ül İ'caz tefsir-i Nurî'de ve Rumuz-u Semaniye'de beyanları gibi, Sure-i Feth'in âhirindeki âyette dört-beş mu'cize ve ihbar-ı gaybîyi, hattâ

Yükleniyor...