İnşikâk-ı kamer, mütevatir-i bilmânadır.
وَ انْشَقَّ الْقَمَرُ
olan âyet-i kerime ile o inşikâk vaki' olduğu kat'iyyen sabittir. Zîrâ Kur'ân'ı inkâr eden mülhidler dahi bu âyetin manâsına ilişememişler. Kat'î olmasa idi, öyle münkirlere en büyük sermaye-yi itiraz olurdu. İtimada şayan olmayan bir te'vil-i zayıftan başka, zahirden tahvil edilmemiştir. İnşikak, hem ânî, hem gece, hem vakt-i gaflet, hem şu zaman gibi âsümâna adem-i tarassud, hem vücûd-u sehâb, hem ihtilâf-ı metali' cihetiyle bütün âlemin görmeleri lâzım gelmez ve lâzım değildir. Hem de hem-matla' olan yerlerde sabittir ki görülmüştür.
Dördüncüsü:
Mi'racdır. Evet inşikak-ı kamer, âlem-i şehâdette olan âdemîlere bir mu'cize-i kübra olduğu gibi; Mi'rac dahi, bir mu'cize-i kübra-yı Muhammedîdir ki âlem-i ervahda olan ruhaniyât ve melâikeye karşı nübüvvetinin velayeti bu keramet-i bâhire ile isbat edilmiştir.
Andelib-i aşk olan Câmî güzel terennüm etmiştir:
وصلّى الله على نورٍ كه زوشد نورها پيدا
زمين از حلم اوساكن فَلَكْ ازعشق اوشيدا
دو چشم نْرگسين اش راكه مازاغ البصر خواند
دوزلف عنبرينش راكه واللّيلِ اِذا يغشى
زِسِرِّ سينهءش جامى اَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ بر خواند
زمعراجش خبر دادند كه سَبْحَانَ الَّذِى اَسْرَى
* * *
ملَايٍىء جزيرى يىِ كُردي چه خوش گوتيه
مِيم مَطْلَع شَمْسَا اَحَدْ آيينه صِفَتْ كِرْ لَامِعْ ژِعَرَبْ بَرْقِ لِفَخَّارِ عَجَمْدَا
* * *
وَ انْشَقَّ الْقَمَرُ
olan âyet-i kerime ile o inşikâk vaki' olduğu kat'iyyen sabittir. Zîrâ Kur'ân'ı inkâr eden mülhidler dahi bu âyetin manâsına ilişememişler. Kat'î olmasa idi, öyle münkirlere en büyük sermaye-yi itiraz olurdu. İtimada şayan olmayan bir te'vil-i zayıftan başka, zahirden tahvil edilmemiştir. İnşikak, hem ânî, hem gece, hem vakt-i gaflet, hem şu zaman gibi âsümâna adem-i tarassud, hem vücûd-u sehâb, hem ihtilâf-ı metali' cihetiyle bütün âlemin görmeleri lâzım gelmez ve lâzım değildir. Hem de hem-matla' olan yerlerde sabittir ki görülmüştür.
Dördüncüsü:
Mi'racdır. Evet inşikak-ı kamer, âlem-i şehâdette olan âdemîlere bir mu'cize-i kübra olduğu gibi; Mi'rac dahi, bir mu'cize-i kübra-yı Muhammedîdir ki âlem-i ervahda olan ruhaniyât ve melâikeye karşı nübüvvetinin velayeti bu keramet-i bâhire ile isbat edilmiştir.
Andelib-i aşk olan Câmî güzel terennüm etmiştir:
وصلّى الله على نورٍ كه زوشد نورها پيدا
زمين از حلم اوساكن فَلَكْ ازعشق اوشيدا
دو چشم نْرگسين اش راكه مازاغ البصر خواند
دوزلف عنبرينش راكه واللّيلِ اِذا يغشى
زِسِرِّ سينهءش جامى اَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ بر خواند
زمعراجش خبر دادند كه سَبْحَانَ الَّذِى اَسْرَى
ملَايٍىء جزيرى يىِ كُردي چه خوش گوتيه
مِيم مَطْلَع شَمْسَا اَحَدْ آيينه صِفَتْ كِرْ لَامِعْ ژِعَرَبْ بَرْقِ لِفَخَّارِ عَجَمْدَا
Yükleniyor...