Nasıl ki, zeval-i elem lezzet olur, öyle de; zeval-i lezzet de elemdir, hem vehm-i zevali..
Belki de zeval-i lezzetin; tasavvur, tahattur, ruhanî elem müstemir. Bu sırdır uşşak-ı mecazî;
Her biri bir divan, her divan bir feryad, şu feryad bu elemden gelir. Âlâm-ı mâzîdir lezzet-i zevali;
Oh ve elhamdülüllah, hem kalbe lisana dedirir. Bir günlük lezzetin zevali müstemir elemdir. Bir günlük elemin zevali;
Daimi lezzettir, ruhunda muzmardır. Düşünmek deşmektir. Beşerin vicdanı, insanın fıtratı,
İstiyor daima, daimi bir lezzet, müstemir bir nimet.. O ise muhabbet, mârifet.. tefekkür, tecellî, kemâlat-ı rûhî..
Füyûzat-ı kalbî, lem'a-i hakikat, emel-i saadet; imandır, yakîndir bunların hem başı, esası.
* * *
Zaman Olur ki, Adem-i Nimet Nimettir
Hâfıza bir nimettir. Fakat ahlâksız bir adamda musibet zamanında, nisyan ona racihtir.
Nisyan da bir nimettir, yalnız her günün âlâmını çektirir. Müterakim olmuş âlâmı unutturur.
* * *
Her Musibette, Bir Cihet-i Nimet Var
Ey musibetzede! Musibetin içinde bir nimet münderiçtir. Dikkat et de onu gör. Nasıl herşeyde vardır
Bir derece-i hararet, her musibette vardır bir derece-i nimet. Daha büyüğü düşün. Küçükteki nimetin
Dereceyi görerek, Allah'a çok şükür et. Yoksa isti'zamla ürkersen, "of-of"la üflersen, o da aksine şişer.
Şişer de dehşetlenir. Eğer merak da etsen, bir iken ikileşir. Kalbde olan misali, döner hakikat olur;
Hakikattan ders alır. Sonra döner, başlıyor, kalbini tokatlıyor...
Belki de zeval-i lezzetin; tasavvur, tahattur, ruhanî elem müstemir. Bu sırdır uşşak-ı mecazî;
Her biri bir divan, her divan bir feryad, şu feryad bu elemden gelir. Âlâm-ı mâzîdir lezzet-i zevali;
Oh ve elhamdülüllah, hem kalbe lisana dedirir. Bir günlük lezzetin zevali müstemir elemdir. Bir günlük elemin zevali;
Daimi lezzettir, ruhunda muzmardır. Düşünmek deşmektir. Beşerin vicdanı, insanın fıtratı,
İstiyor daima, daimi bir lezzet, müstemir bir nimet.. O ise muhabbet, mârifet.. tefekkür, tecellî, kemâlat-ı rûhî..
Füyûzat-ı kalbî, lem'a-i hakikat, emel-i saadet; imandır, yakîndir bunların hem başı, esası.
Zaman Olur ki, Adem-i Nimet Nimettir
Hâfıza bir nimettir. Fakat ahlâksız bir adamda musibet zamanında, nisyan ona racihtir.
Nisyan da bir nimettir, yalnız her günün âlâmını çektirir. Müterakim olmuş âlâmı unutturur.
Her Musibette, Bir Cihet-i Nimet Var
Ey musibetzede! Musibetin içinde bir nimet münderiçtir. Dikkat et de onu gör. Nasıl herşeyde vardır
Bir derece-i hararet, her musibette vardır bir derece-i nimet. Daha büyüğü düşün. Küçükteki nimetin
Dereceyi görerek, Allah'a çok şükür et. Yoksa isti'zamla ürkersen, "of-of"la üflersen, o da aksine şişer.
Şişer de dehşetlenir. Eğer merak da etsen, bir iken ikileşir. Kalbde olan misali, döner hakikat olur;
Hakikattan ders alır. Sonra döner, başlıyor, kalbini tokatlıyor...
Yükleniyor...