SUAL: Böyle nazik bir zamanda hissiyat-ı diniyeyi heyecana getirmekle, teskin ve ta'dili güç olur?!
Elcevab:
Dinde hükümferma olan hak ve adalet, hissiyatı ta'dil ve tahdid eder. Sair hissiyata kıyas olunmaz. Hem de bu heyecanın hararetiyle imtizac-ı kimyevî-i anâsır gibi, bize lâzım olan "ziya-yı maarif" hararetli kuvvet ve şevki tevlid edecektir. Hem de terakkiyat ve medeniyete lâzım olan hissiyat-ı ulviyede en bedevî adam, en münevvür-ül fikir gibi İslâmiyet namıyla tarik-i terakkide şevk-i vicdanî ile sevk edecektir. Hem de bu sada-yı dinî bu merkez-i hilâfetten sudûr etmekle, etrafa aks-endaz olmaz ise, istibdad her unsurda merkezden iftirak meylini ekdiğin-den; bu meyilden istifade ederek, bazı sahib-i zuhûr mütemehhidlik veya müceddidlik namıyla başka taraflarda bu sadâyı çıkaracak ve bu devlet-i İslâmiyeyi tefrikaya düşürecek ve bu ism-i mübareki de tenzîl ve tahdîd edecektir.. Hem de intizam-ı idareye şiddet-i ihtiyacımızdan yüz derece veya daha ziyade tehzib-i ahlâka muhtacız. Bu da iksir-i diyanetledir.
Zira, umum enbiyanın memâlik-i Osmaniyeden zuhûru, kazâ ve kader-i İlâhînin bir işâreti ve remzidir ki; bu memleket insanlarının tekemmülatı ve tehzib-i ahlâkı, hiss-i dinin mayesiyle olacaktır. Hem de Şeriatla münasebet-i vehmîden başka irtibatı olmayan istibdad, o kadar zamanda o derece dahil ve haric mühacemata karşı kendini muhafaza ettiğinden, şimdi Şeriâtın has abd-i memlûkü ve münasebet-ı hakikî ile merbut olan Meşrutiyet-i meşruâ bu kuvvet-i azîme-i şeriyeye isnad ve istimdad etmek zarurîdir.
SUAL: Eğer Cemiyyet-i Muhammediye siyasete karışırsa hükümetin ruhu olan itaât muhtel olur?
Elcevab:
Evvela: Cemiyyetin hedef-i maksadı siyaset değil.. Zîrâ ekser-i mebusân, ulema ve müttaki olduklarından, siyaset ciheti onlara muhavveldir.
Saniyen:
Hükûmet hükûmet-i İslâmiye olduğundan, İttihad-ı Muhammedî'nin kanunnamesi olan evâmir ve nevâhi-i şeriyeyi takib etmesi zarurîdir. Şayet etmezlerse îkaz edilecektir. Lâkin tağallüb ve kuvvet ile icbar değildir... İhtar ediyorum ki; İttihad-ı Muhammedî dediğimiz cemiyyet, bazı zevattan ibaret bir cemiyyet değildir ki; o efradın teferrukuyla veya su-i istimaliyle leke gelsin. Zîrâ, Şemsin küçük bir misaline ma'kes olan bir cam parçası kırılsa; veyahud göz yummakla nehar leyle tahvil edilse, bütün âyinelerde mütecellî olan zîya-yı şems mürtefi
Elcevab:
Dinde hükümferma olan hak ve adalet, hissiyatı ta'dil ve tahdid eder. Sair hissiyata kıyas olunmaz. Hem de bu heyecanın hararetiyle imtizac-ı kimyevî-i anâsır gibi, bize lâzım olan "ziya-yı maarif" hararetli kuvvet ve şevki tevlid edecektir. Hem de terakkiyat ve medeniyete lâzım olan hissiyat-ı ulviyede en bedevî adam, en münevvür-ül fikir gibi İslâmiyet namıyla tarik-i terakkide şevk-i vicdanî ile sevk edecektir. Hem de bu sada-yı dinî bu merkez-i hilâfetten sudûr etmekle, etrafa aks-endaz olmaz ise, istibdad her unsurda merkezden iftirak meylini ekdiğin-den; bu meyilden istifade ederek, bazı sahib-i zuhûr mütemehhidlik veya müceddidlik namıyla başka taraflarda bu sadâyı çıkaracak ve bu devlet-i İslâmiyeyi tefrikaya düşürecek ve bu ism-i mübareki de tenzîl ve tahdîd edecektir.. Hem de intizam-ı idareye şiddet-i ihtiyacımızdan yüz derece veya daha ziyade tehzib-i ahlâka muhtacız. Bu da iksir-i diyanetledir.
Zira, umum enbiyanın memâlik-i Osmaniyeden zuhûru, kazâ ve kader-i İlâhînin bir işâreti ve remzidir ki; bu memleket insanlarının tekemmülatı ve tehzib-i ahlâkı, hiss-i dinin mayesiyle olacaktır. Hem de Şeriatla münasebet-i vehmîden başka irtibatı olmayan istibdad, o kadar zamanda o derece dahil ve haric mühacemata karşı kendini muhafaza ettiğinden, şimdi Şeriâtın has abd-i memlûkü ve münasebet-ı hakikî ile merbut olan Meşrutiyet-i meşruâ bu kuvvet-i azîme-i şeriyeye isnad ve istimdad etmek zarurîdir.
SUAL: Eğer Cemiyyet-i Muhammediye siyasete karışırsa hükümetin ruhu olan itaât muhtel olur?
Elcevab:
Evvela: Cemiyyetin hedef-i maksadı siyaset değil.. Zîrâ ekser-i mebusân, ulema ve müttaki olduklarından, siyaset ciheti onlara muhavveldir.
Saniyen:
Hükûmet hükûmet-i İslâmiye olduğundan, İttihad-ı Muhammedî'nin kanunnamesi olan evâmir ve nevâhi-i şeriyeyi takib etmesi zarurîdir. Şayet etmezlerse îkaz edilecektir. Lâkin tağallüb ve kuvvet ile icbar değildir... İhtar ediyorum ki; İttihad-ı Muhammedî dediğimiz cemiyyet, bazı zevattan ibaret bir cemiyyet değildir ki; o efradın teferrukuyla veya su-i istimaliyle leke gelsin. Zîrâ, Şemsin küçük bir misaline ma'kes olan bir cam parçası kırılsa; veyahud göz yummakla nehar leyle tahvil edilse, bütün âyinelerde mütecellî olan zîya-yı şems mürtefi
Yükleniyor...