ve her dairenin mâfevkinde... Ve sâir devaire muhittir. Zîrâ mânen livâ-ül hamd-i Muhammedî (A.S.M.) altına girmeyen mü'min yoktur. Lâsiyyema asakir-i muvahhidin, cemiyyetin hedef-i maksadı olan muhabbet ve uhuvvete ve i'lâ-yı kelimatullaha tamamiyle mazhardırlar. Asıl İttihad-ı Muhammedînin saff-ı evvelini umum asâkir-i muvahhidin teşkil eyler.

Biz bu İttihad-ı Muhammmedî ile isteriz ki; umum millet de asker gibi müttehid ve yekvücûd olsun. Ve o muhabbet ve uhuvveti kuvveden fiile çıkarsınlar. Ve müdâfi' ve muhafız-ı hukuk ve hallal-i müşkilat, efkâr-ı âmmeyi tevlid ve tehzib etsin. Zîra katre katre su müteferrik kalsa, kurur hebaya gider, ittihad ile bir havz-ı âb-ı hayat olur.

Ey ümmet-i Muhammed! Bu ittihad-ı Muhammedî'nin sadası umum mü'minlere bir "Arş!" emridir. Mübareze-i hayat meydanında, tarik-i terakkide parlak müstakbel tarafına asker gibi sizi sevk ediyor.

SUAL: Anasır-ı gayrı müslimeyi de, ittihad-ı İsevî ve Musevîye teşebbüslerine teşviktir. Bu ise taassubla ve iftirakla Meşrutiyete darbe olmaz mı?!

Elcevab:

Zarar yoktur, onlar da yapsınlar ve hem de çokdan yapmışlar. Şimdi bir Nebiyy-i Zîşanın ismine isnad ile bir cemiyyet çıksa; ya o Nebînin ihtiramı tasdik ve tebcil ve muhabbeti izhar içindir, bu ise husumeti davet etmez. Veyahut ona mensup ayinleri icra etmektir. Bu ise ferman-ı

لَٓا اِكْرَهَ فِى الدّ۪ينِ

ile hürriyet-i mezhebiye teessüs ettiğinden, münakaşaya mahal olmaz. Eğer siyasiyyât ve maddiyâta karışmaya vesile addedecekler ise, buna muvaffak olamazlar. Zirâ onların dinleri sırf vicdanî olduğundan, siyaset ve maddiyâta münasebeti az ve hem de çoktan kesilmiş.. Ve hem de muhtaç değillerdir. Zirâ, milliyet ve menfaat onların terakkiyatına muharrik-i kâfidir. Biz ise, saadet-i dünyeviye ve uhreviye ile bu ittihada eşedd-i ihtiyaçla muhtacız. Çünkü milliyetimiz İslâmiyetten başka yoktur. Kavmiyyet nazara alınsa, tavâif-i mülûk gibi olur. Ve vicdanımıza dinden başka âmir ve müşevvik yoktur. Hem de menba-ı isti'dadımız ve nokta-i istinadımız bu ittihad-ı diniyedir.

Yükleniyor...