olmadığı gibi; buradaki resmî cemiyyet teferruk etse ve hasbez-zaman tebeddüle uğrasa, yine şems-i hakikat-i ittihad-ı Muhammedînin tecellîyatına sekte getiremez. Zîrâ İttihad-ı Muhammedî hakikaten her mü'mini muhittir. Lâkin bâzı zevât-ı ma'dude, nısf-ı küre-i arzda kurulmuş o cesim fabrika-i İslâmiyetin çarklarını temizlik ve harekâtını tesri' etmek için başkalarını davet ve istimdad ile hademe gibi hizmet ettirecektir ki, bunların en birincisi ûlema ve meşâyih ve talebe ve hutebâdırlar.
SUAL: Şimdiye kadar bu fikre neden teşebbüs olunmadı?!
Elcevab:
Zaten istibdâd herkesin şevkini kırıp atâlete sevk ediyordu. Şimdi ise, mademki Meşrûtiyette efkâr-ı âmme hâkimdir, o efkârın eczâsı da her ferdin fikr-i mahsusudur, her ferd de hareket etmek lâzımdır. Tâ cereyan-ı umumî muhtel olmasın. Binaenaleyh, yalnız saadet-i vatan ve selâmet-i hükümet olan makâsıd, farz-ı kifaye gibi telâkkî olunduğundan; herkes: "Neme lâzım, başkası düşünsün" gibi cevab-ı miskinâneye ve başkasına havâle ve itimad etmek gibi tevekkül-ü âcizâneye müsait bir zemin olur.
Amma hubb-u din ve i'lâ-yı kelimetullah herkese farz-ı ayn olduğundan, herkes kendini mükellef bildiğinden,
نَحْنُ رِجَالٌ وَهُمْ رِجَالٌ
nara-yı merdanesiyle teşmir-i sak ederek, zincir-i âtaleti kırmak ve perde-i sefaleti yırtmakla meydan-ı terakkiye atılacaktır. Şimdiye kadar ihtilâf-ı efkârımızdan istibdad istifade etti.. Kezâlik, ihtilâf-ı İslâmdan Avrupa da istifade ederek istibdad-ı mânevileri altında bizi ezdi. Şimdi evvelen biz müttefik olalım. Tâ ki dest-i vifakı bizdeki gayr'i müslimlere de uzatabilelim. Ve Avrupa'nın istibdad-ı manevisi de Meşrutiyet-i maneviyeye inkılâb edebilsin.
İhtar-ı mühim:
İttihad-ı Muhammedî hedef-i maksadımızdır.. Ve o noktaya çalışacağız. Şimdiki resmî İttihad-ı Muhammedî ki onun bir katresidir; O ittihad-ı Muhammedîye bir mukaddemedir. Herkes san'atına ve hedef-i maksadına mensub olabilir. Binaenaleyh, teberrük ve teakkul için hedef-i maksadımız olan "İttihad-ı Muhammedî" unvan-ı mübarekini taşıyoruz. Asıl ittihad-ı Muhammedî'nin tarif ve hendesesi şöyledir ki: Esası aktar-ı âleme mümted bir silsile-i nuranî ile bağlıdır. Merkezi Haremeyn-i Şerifeyndir.. Ve cihetül-vahdeti tevhid-i İlâhidir.. Ve peyman ve yemini imandır.. Ve nizamnâmesi sünen-i Ahmediyedir..
SUAL: Şimdiye kadar bu fikre neden teşebbüs olunmadı?!
Elcevab:
Zaten istibdâd herkesin şevkini kırıp atâlete sevk ediyordu. Şimdi ise, mademki Meşrûtiyette efkâr-ı âmme hâkimdir, o efkârın eczâsı da her ferdin fikr-i mahsusudur, her ferd de hareket etmek lâzımdır. Tâ cereyan-ı umumî muhtel olmasın. Binaenaleyh, yalnız saadet-i vatan ve selâmet-i hükümet olan makâsıd, farz-ı kifaye gibi telâkkî olunduğundan; herkes: "Neme lâzım, başkası düşünsün" gibi cevab-ı miskinâneye ve başkasına havâle ve itimad etmek gibi tevekkül-ü âcizâneye müsait bir zemin olur.
Amma hubb-u din ve i'lâ-yı kelimetullah herkese farz-ı ayn olduğundan, herkes kendini mükellef bildiğinden,
نَحْنُ رِجَالٌ وَهُمْ رِجَالٌ
nara-yı merdanesiyle teşmir-i sak ederek, zincir-i âtaleti kırmak ve perde-i sefaleti yırtmakla meydan-ı terakkiye atılacaktır. Şimdiye kadar ihtilâf-ı efkârımızdan istibdad istifade etti.. Kezâlik, ihtilâf-ı İslâmdan Avrupa da istifade ederek istibdad-ı mânevileri altında bizi ezdi. Şimdi evvelen biz müttefik olalım. Tâ ki dest-i vifakı bizdeki gayr'i müslimlere de uzatabilelim. Ve Avrupa'nın istibdad-ı manevisi de Meşrutiyet-i maneviyeye inkılâb edebilsin.
İhtar-ı mühim:
İttihad-ı Muhammedî hedef-i maksadımızdır.. Ve o noktaya çalışacağız. Şimdiki resmî İttihad-ı Muhammedî ki onun bir katresidir; O ittihad-ı Muhammedîye bir mukaddemedir. Herkes san'atına ve hedef-i maksadına mensub olabilir. Binaenaleyh, teberrük ve teakkul için hedef-i maksadımız olan "İttihad-ı Muhammedî" unvan-ı mübarekini taşıyoruz. Asıl ittihad-ı Muhammedî'nin tarif ve hendesesi şöyledir ki: Esası aktar-ı âleme mümted bir silsile-i nuranî ile bağlıdır. Merkezi Haremeyn-i Şerifeyndir.. Ve cihetül-vahdeti tevhid-i İlâhidir.. Ve peyman ve yemini imandır.. Ve nizamnâmesi sünen-i Ahmediyedir..
Yükleniyor...