"ne için" der. Ona "ne istersin," denilir. İşte bu kadar... daha nedir, o kadar ilaveyi takıyorsun?!.

C- Zaten şu nokta bütün cevaplarımı tazammun etmiş. Zîrâ Meşrutiyet hükûmete düştüğü vakit; fikr-i hürriyet, meşrutiyeti her vecihle uyandırır. Her nev'de, her taifede onun sanatına ait bir nevi meşrutiyeti tevlid eder. Hatta ulemada, medarisde, talebede bir nev'i meşrutiyeti intac eder. Evet her taifeye ona mahsus bir meşrutiyet bir teceddüd ilham olunuyor.

İşte şu arkasında şems-i saadeti telvih eden; ve temayül ve incizab ve imtizaca yüz tutan lemaat-ı meşverettir ki; bana meşrutiyet hükümetini bu kadar sevdirmiştir. Bence taklidin temelini atıp ihtilafatı çıkarmakla "mu'tezile, cebrî, mürcie, mücessime" gibi dalâlet fırkalarını İslâmiyetten intac eden mesail-i diniyedeki istibdad-ı ilmîdir. Ve nefs-ül emirde mukayyed olan şeyde ıtlaktır.

{(*) Dikkat lâzım... -Müellif-}

Meşrutiyet-i ilmiye hakkıyla teessüs etse, meyl-i taharri-i hakikatın imdadıyla, fünûn-u sadıkanın muavenetiyle, insafın yardımıyla şu firak-ı dâlle ehl-i sünnet ve cemaata dâhil olacakları kaviyyen me'muldur. Şu fırkalar eğer çendan bir hizb olarak görünmüyor, fakat efkârda tahallül ederek münteşiredir. Herkesin dimağında onların meylettiği mesleğe meyelan bulunabilir. Hatta eğer bir dimağ

{(**) Kürtlere medeniyetin garabetini zikrettiğim sırada sinematoğrafı tarif etmiştim. -Müellif-}

büyütülse, meânî tecsim edilir ise; şu fırak, sinematoğrafvâri o dimağda temessül ettiği görülecektir. Şu kıssa uzundur, makamı değil... Siz suallerinizi ediniz!..

S- Şu Meşrutiyet büyüklerimizi, beylerimizi kırdı. Fakat bazıları da müstehak idi. Hem de maddeten birşeyi görmeden yalnız meşrutiyetin nâmını işitmekle kendi kendilerine düştüler. Bunun hikmeti nedir?

C- Mânen her bir zamanın bir hükmü ve hükümrânı vardır. Sizin ıstılahınızca o zamanın makinesini çeviren bir ağa lâzımdır. İşte zaman-ı istibdadın hâkim-i manevîsi kuvvet idi. Kimin kılıncı keskin, kalbi kâsî olsa idi, yükselirdi. Fakat zaman-ı meşrutiyetin zenbereği, ruhu, kuvveti, hâkimi, ağası haktır, akıldır, mârifettir, kanundur, efkâr-ı âmmedir... Kimin

Yükleniyor...