İMDİ SUALE VE CEVABA BAŞLIYORUM

S- Ey Seyda! İstanbul'a gittin.. bu inkılâb-ı azîmi gördün.. mühim işler içine girdin... bize ne getirdin?

C- Müjde getirdim!...

S- Müjde ne demek?... Bazılar bize: "Sizin için fenalık var," diyorlar?...

C- Nurdan zarar gelmez. Gelirse, huffaşa gelir, murdar şeylere gelir. Size cemî-i kuvvetimle yalnız Kürdistana değil, belki âleme işittirecek tarzda bağırarak müjde veriyorum ki; umum İslâmın, lâsiyyema Osmanlıların, bâhusus Ekradın saadetinin fecr-i sâdıkının geldiğini hatta Bâşid başında görüyorum.

رغمًا على أنف أبو العلاء المعرّى

Faraza şu devletin yarı milleti bahasında verilse idi, gene erzan.. ve zulmetle beraber yansa idi gene ucuz...

S- Biz öyle işitmedik?...

C- Şeytanın arkadaşları çoktur...

S- Öyle ise zihnimize gelen şüpheleri ve sualleri hallet!..

C- Elbette... Fakat müşteri olmadan, istemeden malımı satmam...

S- İstibdad nedir? Meşrutiyet nedir? Diğeri: Ermeniler ağa oldular. Biz sefil kaldık. Başkası: Dinimize zarar yok mu? Daha başkası: Jön Türkler şöyledirler, böyledirler. Bizi de zarardîde edecekler. Diğeri: Gayr-i Müslim nasıl asker olacak?.. ilh...

C- Yâhu, şu gürültülü karmakarışık, sizin gibi intizamsız suallerinize nasıl cevap vereceğim!..

Yükleniyor...