İKİNCİ MAKSAD
"Kelime-i Şehadetin hakikatını tazammun eden Zat-ı Ahmediye'nin (A.S.M.) sıdkı ve şehadeti hakkındadır."
-Naşir-
MUKADDEME
Eğer desen: Dibacede demiş idin: Kelime-i şehâdetin ikinci kelâmı birincisine şahid ve meşhuddur.
Elcevab:
Neam, evet. Mârifetullah denilen kâ'be-i kemâlâta giden minhacların en müstakim ve en metini, Sahib-i Medine-i Münevvere Aleyhissalâtü vesselâm'ın yaptığı tarîk-i hadîd-i beyzasıdır ki; ruh-u hidayet hükmünde olan Muhammed Aleyhisselâm, avâlim-i gaybın mişkât ve zücacesi hükmünde olan kalbinin, ma'kes ve tercümanı makamında olan lisan-ı sadıkı, berâhin-i Sâni'in en sadık bir delil-i zîhayat ve bir hüccet-i nâtıka ve bir bürhan-ı fasîhidir. Evet hem zâtı, hem lisanı birer bürhan-ı neyyirdir.
Neam, hilkat tarafından Zât-ı Muhammed (A.S.M.) bürhan-ı bahirdir. Hakikat canibinden lisanı, şahid-i sadıktır. Evet Muhammed Aleyhissalâtü Vesselam hem Sâni'a, hem nübüvvete, hem haşre, hem hakka, hem hakikata bir hüccet-i katıâdır. Tafsili gelecektir.
Tenbih:
Devir lâzım gelmez. Zîrâ sıdkının delaili, Sâni'in delailine tevakkuf etmez.
Temhid:
Peygamberimiz (A.S.M.) Sâni'in bir bürhanıdır. Öyle ise şu bürhanın isbat-ı sıdkını ve intacını ve sureten ve maddeten sıhhatini isbat etmek gerektir...
نَخُو
MUKADDEME
Eğer desen: Dibacede demiş idin: Kelime-i şehâdetin ikinci kelâmı birincisine şahid ve meşhuddur.
Elcevab:
Neam, evet. Mârifetullah denilen kâ'be-i kemâlâta giden minhacların en müstakim ve en metini, Sahib-i Medine-i Münevvere Aleyhissalâtü vesselâm'ın yaptığı tarîk-i hadîd-i beyzasıdır ki; ruh-u hidayet hükmünde olan Muhammed Aleyhisselâm, avâlim-i gaybın mişkât ve zücacesi hükmünde olan kalbinin, ma'kes ve tercümanı makamında olan lisan-ı sadıkı, berâhin-i Sâni'in en sadık bir delil-i zîhayat ve bir hüccet-i nâtıka ve bir bürhan-ı fasîhidir. Evet hem zâtı, hem lisanı birer bürhan-ı neyyirdir.
Neam, hilkat tarafından Zât-ı Muhammed (A.S.M.) bürhan-ı bahirdir. Hakikat canibinden lisanı, şahid-i sadıktır. Evet Muhammed Aleyhissalâtü Vesselam hem Sâni'a, hem nübüvvete, hem haşre, hem hakka, hem hakikata bir hüccet-i katıâdır. Tafsili gelecektir.
Tenbih:
Devir lâzım gelmez. Zîrâ sıdkının delaili, Sâni'in delailine tevakkuf etmez.
Temhid:
Peygamberimiz (A.S.M.) Sâni'in bir bürhanıdır. Öyle ise şu bürhanın isbat-ı sıdkını ve intacını ve sureten ve maddeten sıhhatini isbat etmek gerektir...
نَخُو
Yükleniyor...