TENVİR

Meselâ: Küre-i arz rengârenk muhtelif ve küçük küçük cam parçalarından farzolunursa, her biri başka haysiyetle levnine ve cirmine ve şekline nisbet ile şemsden bir feyiz alacaktır. Şu hayalî feyiz ise, ne güneşin zâtı ve ne de ayn-ı ziyâsıdır. Hem de ziyânın temâsili ve elvân-ı seb'asının tasâviri ve güneşin tecellîsi olan şu gûna-gûn ve rengârenk çiçeklerin elvânı faraza lisana gelseler, herbiri "Güneş benim gibidir" veyahut "Güneş benim" diyeceklerdir.

آنْ خَيَالَات۪ى كِه دَامِ اَوْلِيَاسْتْ ٭ عَكْسِ مَهْرُويَانِ بُوسْتَانِ خُدَاسْتْ

Fakat ehl-i vahdetü'ş-şuhudun meşrebi fark ve sahvdır. Ehl-i vahdetü'l-vücudun meşrebi mahv ve sekirdir. Sâfi meşrep ise, meşreb-i ehl-i fark ve sahvdır.

تَفَكَّرُوا ف۪ى اٰلَٓاءِ اللّٰهِ وَ لَا تَفَكَّرُوا ف۪ى ذَاتِه۪ فَاِنَّكُمْ لَنْ تَقْدِرُوا

حَق۪يقَةُ الْمَرْءِ لَيْسَ الْمَرْءُ يُدْرِكُهَا فَكَيْفَ كَيْفِيَّةُ الْجَبَّارِ ذِى الْقِدَمِ هُوَ الَّذ۪ى اَبْدَعَ الْاَشْيَٓاءَ وَ اَنْشَاَهَا فَكَيْفَ يُدْرِكُهُ مُسْتَحْدَثُ النَّسَمِ

* * *


İFADE

Evliyâullah demişler;

اَلطُّرُقُ اِلَى اللّٰهِ بِعَدَدِ اَنْفَاسِ الْخَلَٓائِقِ

Yani: Mârifetullahın bürhanları nefesler kadar hadsizdir.

Mârifet-i Nebînin bürhanları dahi nüfûs-u mü'minîn kadar muhtelif şahsiyetler ile tezahür eder. Demek şu enfâs-ı halâik mikdarında ve bu nüfûs-u ehl-i imân adedinde layuadd bürhanların netice-i yegânesidir.

Evet muvaffak bir nazar, kainâtın her zerresinin her halinden vücûd-u Sânii, hem Peygamberin her bir hal, kal, fiilinden sıdk-ı nübüvvetin şuâını görür.

Yükleniyor...