BEŞİNCİ MES'ELE
(Cehennem yer altındadır) -Naşir-
Meşhurdur: "Cehennem yer altındadır." Fakat biz ehl-i sünnet ve cemaat kat'an ve yakînen yerini tayin edemeyiz. Lâkin zahir olan tahtiyettir ve yer altında olmasıdır. Buna binaen derim: Şecere-i Tûbâ gibi olan hilkat-ı âlemin sair nücûmları gibi, bizim küremiz dahi bir semeresidir. Semerenin altı o ağacın umum ağsanı altına şamil olur. Buna binaen: Cehennem yer altında, o dallar içindedir. Nerede olsa yeri vardır. Tahtiyetin mesafesi uzun ve ittisali iktiza etmez. Hikmet-i cedidenin nokta-i nazarında: Ateş ekser kâinata müstevlîdir. Bu hal, arka tarafında gösterir ki: Bu ateşin asıl ve esası ve nev'-i beşer ile beraber ebede giden ve yolda refakat eden Cehennem, bir gün perdeyi yırtacak, hazır olun diyecek, meydana çıkacaktır. Bu noktada dikkat isterim...
Sâniyen:
Kürenin tahtı ve altı, merkezi ve dâhilîsidir. Bu noktaya binaen, küre-i arz şecere-i zakkum-u Cehennem'in çekirdeğiyle hamiledir, günün birinde doğacaktır. Belki fezada tayaran eden Arz öyle bir şeyi yumurtlayacaktır ki; o yumurtada Cehennem tamamıyla olmaz ise de, başı veya diğer bir a'zasını matvî olarak tazammun etmiş ki; yevm-i kıyamette derekât ve a'za-yı sairesiyle birleşecek, dev-i acib-i Cehennem, ehl-i isyana hücum edecektir.
Yâhu!.. Kendin Cehennem'e gitmezsen, hesab ve hendese seni oraya kadar götürebilir. Her otuzüç metrede takriben bir derece-i hararet tezayüd eylediğinden, merkeze kadar iki yüz bin dereceye yakın hararet mevcud oluyor. Bu nar-ı merkeziyenin bizim galiben bin dereceye baliğ olan ateşimizle nisbeti iki yüz defa olduğu gibi; meşhur hadîsteki: "Cehennem ateşi ateşimizden iki yüz defa daha şediddir" olan nisbetin aynını isbat eder. Hem de Cehennem'in bir kısmı zemherirdir. Zemherir ise bürudetiyle yandırır. Hikmet-i tabiiyede sabittir ki; ateş bir dereceye gelir ki, suyu buz eder. Harareti def'aten bel' ettiği için, bürûdetle ihrak eder. Demek umum meratibi ihtiva eden ateşin bir kısmı da zemherirdir.
Tenbih:
Malûm olsun ki: Ebede namzed olan âlem-i uhrevî, fena ile mahkûm olan bu âlemin mekayisiyle misaha ve muamele olunmaz. Muntazır ol! Üçüncü Makale'nin âhirinde âhiret bir derece sana arz-ı didar edecektir...
(Cehennem yer altındadır) -Naşir-
Meşhurdur: "Cehennem yer altındadır." Fakat biz ehl-i sünnet ve cemaat kat'an ve yakînen yerini tayin edemeyiz. Lâkin zahir olan tahtiyettir ve yer altında olmasıdır. Buna binaen derim: Şecere-i Tûbâ gibi olan hilkat-ı âlemin sair nücûmları gibi, bizim küremiz dahi bir semeresidir. Semerenin altı o ağacın umum ağsanı altına şamil olur. Buna binaen: Cehennem yer altında, o dallar içindedir. Nerede olsa yeri vardır. Tahtiyetin mesafesi uzun ve ittisali iktiza etmez. Hikmet-i cedidenin nokta-i nazarında: Ateş ekser kâinata müstevlîdir. Bu hal, arka tarafında gösterir ki: Bu ateşin asıl ve esası ve nev'-i beşer ile beraber ebede giden ve yolda refakat eden Cehennem, bir gün perdeyi yırtacak, hazır olun diyecek, meydana çıkacaktır. Bu noktada dikkat isterim...
Sâniyen:
Kürenin tahtı ve altı, merkezi ve dâhilîsidir. Bu noktaya binaen, küre-i arz şecere-i zakkum-u Cehennem'in çekirdeğiyle hamiledir, günün birinde doğacaktır. Belki fezada tayaran eden Arz öyle bir şeyi yumurtlayacaktır ki; o yumurtada Cehennem tamamıyla olmaz ise de, başı veya diğer bir a'zasını matvî olarak tazammun etmiş ki; yevm-i kıyamette derekât ve a'za-yı sairesiyle birleşecek, dev-i acib-i Cehennem, ehl-i isyana hücum edecektir.
Yâhu!.. Kendin Cehennem'e gitmezsen, hesab ve hendese seni oraya kadar götürebilir. Her otuzüç metrede takriben bir derece-i hararet tezayüd eylediğinden, merkeze kadar iki yüz bin dereceye yakın hararet mevcud oluyor. Bu nar-ı merkeziyenin bizim galiben bin dereceye baliğ olan ateşimizle nisbeti iki yüz defa olduğu gibi; meşhur hadîsteki: "Cehennem ateşi ateşimizden iki yüz defa daha şediddir" olan nisbetin aynını isbat eder. Hem de Cehennem'in bir kısmı zemherirdir. Zemherir ise bürudetiyle yandırır. Hikmet-i tabiiyede sabittir ki; ateş bir dereceye gelir ki, suyu buz eder. Harareti def'aten bel' ettiği için, bürûdetle ihrak eder. Demek umum meratibi ihtiva eden ateşin bir kısmı da zemherirdir.
Tenbih:
Malûm olsun ki: Ebede namzed olan âlem-i uhrevî, fena ile mahkûm olan bu âlemin mekayisiyle misaha ve muamele olunmaz. Muntazır ol! Üçüncü Makale'nin âhirinde âhiret bir derece sana arz-ı didar edecektir...
Yükleniyor...